DOLAR 34,5641 % 0.05
EURO 36,6271 % -0.06
STERLIN 43,7860 % -0.17
FRANG 39,2191 % 0.25
ALTIN 2.922,65 % 0,81
BITCOIN 91.688,02 2.195

Dövme ile kılınan namazı kaza etmek gerekir mi?

Yayınlanma Tarihi : Google News
0

Gerek ele, gerekse yüze olsun dövme yaptırmak, birtakım çizgilerle süslenmek caiz değildir. Rasûlullah Efendimiz, bedenin herhangi bir yerine böyle süslemelerle dövme yapmayı menetmiştir.

Değil insan bedenine, hayvanların dahi yüzlerine, hatta sırtlarına ve arkalarına böyle dövme yapmayı uygun bulmadığını ashabına haber vermiş, yapanları da azarlamıştır.

Buharî deki bir hadîste, dövme yapan ve yaptırana Allah lânet ettiği haber verilmektedir. Onun için her Müslüman’ın bu davranıştan uzak durması gerekir.

Ancak yine de dövme yapılmış ise ve bu dövme deriye suyun temasını engelleyen tabaka oluşturan cinsten değilse bu dövmenin namaza abdeste ve gusle bir engelliği söz konusu değildir. Ancak dövme yaptırdığı için kişi günaha düşmüş olur. Fakat dövme ile kılınan namaz dinen sahih ve geçerlidir.

Kılınan namaz geçerli olunca bu namazı tekrar ayrıca kaza etmek gerekmez.

 

Bir bayanın kendi malından eşinden habersiz ailesine vermesi caiz mi?

İslam’da mal hürriyeti vardır. Yani erkeğin kazandığı malı kendisine, kadının kazandığı mal kendinedir. İslam’a göre herkes kendi malının sahibi ve tasarruf yetkilisi olduğundan ne kocanın ne de bir başkasının kadının malını nereye, nasıl ve ne kadar harcaması gerektiği gibi konularda karışma hakkı yoktur. Kadın dilerse malı yiyer, dilerse dağıtır, dilerse kocasına veya bir başkasına verir. Kimse bu konuda onu zorlayamaz. Kocanın o mal üzerinde bir yetkisi yoktur. Nitekim Allah’u Teâlâ bu hususta mealen şöyle buyurmaktadır:

“Müminler! Kendilerinden hoşlanmadığınız halde kadınlara mirasçı olmaya kalkmanız size helal değildir. Onlara verdiğinizden geri almak için baskı da yapmayın; ispatlanabilir bir fuhuş yapmış olurlarsa o başka. Onlarla marufa uygun geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız bakarsınız ki, siz bir şeyden hoşlanmıyorsunuz ama Allah onda bir çok hayırlar yaratacak olabilir.” (Nisa 4/19)

Dolayısıyla erkeğin malı erkeğin, Kadının malı kadınındır. Mal kadının olunca kocanın o mal üzerinde bir yetkisi yoktur.

Kadın dileği şekilde dilediği yere harcar ne kocanın ne de bir başkasının karışma hakkı yoktur. Ama hüküm bu olmakla beraber karı koca olduklarından ve ortak bir hayatı paylaştıklarından dolayı birbirilerinin fikrini ve rızasını alarak harcama yapmaları daha doğrudur.

 

Çocuk baliğ olunca babanın sorumluluğu dinen biter mi?

Baba, çocuklarına rüşte erinceye kadar bakmakla mükelleftirler. Çocukları reşit, akil-baliğ olduktan sonra anne ve babanın onlara bakma zorunluluğu yoktur. Ama anne ve baba ihsanından, çocuklarına rüştten sonrada bakmakta ve yardımcı olmaktadır. Hatta iş ve yuva sahibi yapmaktadır.

Bu dini bir görev olmasa da Müslüman anne ve babalar kendilerine bir görev ve sorumluluk telakki ederek rüştten sonra da evlatlarına yardımcı olmaktadırlar. Dolayısıyla çocuk baliğ olunca kendi sorumluluğu başladığından babanın sorumluluğu biter.

 

Günün Ayeti

“Kim hayırlı bir iş yaparsa kendinedir. Kim de kötü bir iş yaparsa kendi aleyhinedir. Sonunda Rabbinize döndürülür, yaptıklarınızın hesabını verirsiniz.”

Casiye, 45/15.

 

Günün Hadisi

Üç şey vardır ki, onlar kimde bulunursa, Yüce Allah onu her yönüyle himayesi altına alır ve onu Cennetine koyar: Zayıfa merhamet, anne babaya şefkat, emri altındakilere iyilik.

Tirmizi, “Sıfatü’l- Kıyame”, 48.

 

Günün Sözü

Alışkanlıklar bırakılmazlarsa, zamanla ihtiyaç haline gelirler.

AGUSTİNE

 

Günün Duası

Allah’ım bizi faydalı ve hayırlı insanlarla karşılaştır. Kötü ve hayırsız insanlardan koru.

 

Bunları biliyor muyuz?

Delîl-i Zannî Nedir?

Manası açıkça anlaşılmayan, tek bir manaya, delâlet etmeyen ayet ve tek bir Sahâbî tarafından bildirilen, manası açık hadîs-i şerîf demektir.

 

Günün Nüktesi

İman ve Dürüstlük…

Abdullah b. Süfyan şöyle demiştir:

“Peygamberimize:

– Ey Allah’ın Rasûlü! İslâmiyet hakkında bana bir öğüt veriniz ki, sizden sonra artık kimseden bir şey sormaya ihtiyacım kalmasın, dedim.

Bunun üzerine Peygamberimiz:

– Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol,” buyurdu.

Müslim, “İman,” 13.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

YORUM YAP