Çekilen ve geriye ödenmeyen krediler yüzünden bankalar zor durumda kaldı. Araç kredisi alıp, kredi taksitlerini ödeyemeyen binlerce tüketicilerin araçları ellerinden alındı.
Bankacılar haciz koydukları, ya da el koydukları araçları koyacak otopark bulamadığı için çaresiz kalmış durumda. Bankacılar şimdi bu araçları nereye park edeceklerini kara kara düşünüyorlar.
Yıllar önce de aynı durum yaşanmıştı. İnsanlar kredi çekip, araba ve ev almıştı. Büyük krizler patlayıp, insanlar işlerini kaybedip düzenleri bozulunca, kredi kullanan tüketiciler bankalara olan kredi borçlarını ödeyemez hale gelmişti. Hal böyle olunca da bankacılar alacaklarına karşılık, kredi verdikleri tüketicilerin araçlarına ve evlerine haciz koydular. Ya da tüketicilerin araç ve evlerini kredilere karşılık satıp, kredi borcunu kapattılar.
Bizler bu gibi durumları çok gördük, çok da yaşadık. İnsanlar yarınlarını düşünmeden hareket ediyor. Bugün işler iyi olabilir. Bugün iyi para kazanabilir. Ya yarın? Yarınların garantisini kim verebilir ki?
Milyonlarca para kazanan ve servet içinde yaşayan binlerce insan vardı. Bu insanların işleri tıkırındaydı. Bu insanlar gününü gün ediyorlardı. Ama sonra ne oldu? Bir kriz patladı ve binlerce iş yeri iflas etti. Ayrıca milyonlarca çalışan insan işsiz kaldı. Yani hayatta hiç bir şey garanti değil. Bugün işler iyi olabilir, ya yarın?…
Kriz, planlanması gereken işlemler karşısında aciz kalmak, planlanmamış problemler,olaylar karşısında acil müdahale gerektiren bir durumdur. Oluşan bu krizler şirketlerin varlıklarını, likiditesini, amaçlarını olumsuz etkileyerek, şirketleri tehdit ederek karar alma organlarını kötü ve olumsuz yönde etkiler.
Genellikle krizler firmaları kötü etkiler. Firmaların yapıları ve yönetim organları, ayrıca sağlam kadroları yoksa krizi atlatmak çok zor olabilir. Bir de krizi yönetecek kadrolar zayıfsa, şirket karmaşık düzenlenmişse, sağlam ekip kurulmamışsa bu firmaların ayakta kalması çok ama çok zordur. Yani kısacası şirketlerin bu krizi atlatması çok zordur. Yani kısacası imkansızdır.
Aslında kriz şirketler için bir fırsattır. Ama kriz fırsata çevirirse. Burada önemli olan kurumsal yapı ve kaynakların planlanmasıdır. Bununla birlikte krizi yöneten kişilerin tecrübeli, donanımlı, soğukkanlı, planlama bilgisi olan, iş süreçlerini takip eden ve organize eden, şirket prosedürlerini iyi bilen, uygulama noktasında kriz sürecini çabucak bertaraf edecek, raporlar hazırlayarak çözüm önerileri sunacak ,ekibinin motivasyonunu yüksek tutacak, kriz dönemini en az zararla atlatacak, oluşan olumsuz sonuçları olumlu hale getirecek kişilerden oluşması gerekir.
Herkes ya da her şirket krizi fırsata çeviremez. Zaten krizi fırsata çeviren şirketler yarınlara daha da büyüyerek yollarına devam ederler. Krizi iyi yönetemeyen şirketler de batar giderler.
Yani kısacası kriz bazıları için fırsat ,bazıları için de felakettir.
Saygılarımla!