Adıyaman’da depremzedelerle iftarda bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Devlet-millet omuz omuza vererek, tam bir seferberlik ruhuyla, bu zor günlerin üstesinden hep beraber geleceğiz. Bu amaçla devletimizin ilgili kurumlarının yanı sıra belediyelerimizin tüm imkânlarını bölgeye yönlendirdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Adıyaman’da, İpekli-3 Otogar Konteyner ve Prefabrik Kent’teki depremzedelerle iftar yaptı.
Bu sene deprem felaketi sebebiyle hüzünlü bir ramazan geçirildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremde ve sellerde kaybedilen vatandaşların acısının tüm milletin yüreğini yaktığını belirtti.
Afetlerde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, tedavileri devam edenlere acil şifa dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam dinine göre, deprem, sel, yangın gibi tabii afetlerde can veren müminlerin hükmen şehit sayıldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremlerde ve sellerde yitirdiğimiz canların da mahşer gününde inşallah şehitlerimizle beraber haşrolacaklarına inanıyoruz. Evladını, kardeşini, anne babasını, sevdiklerini, yakınlarını, dostlarını kaybetmiş yaralı bir gönlü teskin edecek hiçbir cümlenin, hiçbir kelimenin olmadığının farkındayız. Ateşin düştüğü yeri yaktığını da hepimiz çok iyi biliyoruz. Ama yürek yangınlarımızı söndürmenin yegâne yolunun da birlikten, beraberlikten, kardeşlikten, 85 milyon yekvücut olarak dayanışmanın gücüne sarılmaktan geçtiğini unutmuyoruz” diye konuştu.
Bir yardımlaşma ayı olan Ramazanı deprem bölgesindeki vatandaşların yükünü hafifletmek için vesile hâline getirmek istediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ay boyunca depremzedelerin daha fazla yanında olarak ramazanı buruk geçirmemeleri adına ellerinden gelen gayreti göstereceklerini anlattı.
“SİZLERİ YALNIZ BIRAKMAYACAK, BURADA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALARI BİZZAT TAKİP ETMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Devlet millet omuz omuza vererek, tam bir seferberlik ruhuyla bu zor günlerin üstesinden hep beraber geleceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu amaçla devletimizin ilgili kurumlarının yanı sıra belediyelerimizin tüm imkânlarını bölgeye yönlendirdik. Depremden en çok etkilenen yedi ilimizi ve burada yaşayan vatandaşlarımızı 250 belediyemize adeta zimmetledik. Adıyaman’ı da Erzurum, Ordu, Şanlıurfa, Niğde, Giresun, Gümüşhane, Tokat, Uşak başta olmak üzere toplam 53 belediyemizle kardeş belediye kıldık. Adıyaman’ın kardeş belediyeleri bilhassa mübarek ramazan ayı boyunca düzenleyecekleri çeşitli etkinliklerle sizlere hizmet edecek. İftar sahur sofralarından gıda ve erzak dağıtımına, barınma ihtiyaçlarının giderilmesinden, manevi destek programlarına kadar her alanda sizlerin yanında olacak. Belediyelerimiz, vakıflarımız, hayırseverlerimiz ve gönüllülerimizle birlikte buruk bir ramazan geçirmemeniz için inşallah canla başla çalışacak. Sadece bu mübarek günlerde değil, deprem bölgesinde hayat tamamen normalleşene kadar belediyelerimiz faaliyetlerine devam edecek. Biz de seçim gündeminden bağımsız olarak sizleri yalnız bırakmayacak, burada yürütülen çalışmaları bizzat takip etmeyi sürdüreceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ve millete hizmetin, imkândan öte öncelikle bir aşk ve gönül işi olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu: “Biz bu millete aşığız. Biz dertliyiz. Dertli olduğumuz için de buradaki bu süreç, 11 vilayetimizde devam ettiği sürece ben ve arkadaşlarım, tüm bakanlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, askerimiz, jandarmamız, polisimiz, gönüllülerimiz her an sizinle beraber bu yolda yürüyeceğiz. Çünkü milletin derdiyle dertlenmedikten sonra, vatandaşınızın sıkıntısını yüreğinizde hissetmedikten sonra, emanetini taşıdığınız insanlara karşı mesuliyet duymadıktan sonra, her gece yatağa başınızı koyduğunuzda nefsinizi hesaba çekmedikten sonra ne siyasetin ne makamların ne de milletin iradesiyle geldiğiniz koltukların herhangi bir anlamı, herhangi bir değeri vardır.”
“MİLLETİMİZİN OMUZLARIMIZA YÜKLEDİĞİ AĞIR MESULİYETİN FARKINDAYIZ”
Neredeyse yarım asırdır siyaset yoluyla ülkeye ve millete hizmet için ter döken birisi olarak vatandaşlara karşı görevlerinin bilincinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin omuzlarımıza yüklediği ağır mesuliyetin farkındayız. Ne pahasına olursa olsun bu umudu boşa çıkarmamakta kararlıyız. Bunun için gerekirse gecemizi gündüzümüze katarak çalışacağız, çalışacağız, çalışacağız, daha çok çalışacağız ve böylece sizinle el ele, omuz omuza bu yolda yürüyeceğiz. Allah’ın izniyle Adıyamanlılarla birlikte hiçbir kardeşimize mahcup olmayacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan depremin yıktığı şehirleri bir an önce ayağa kaldırmanın, yeniden eski canlılığına kavuşturmanın gayretinde olduklarını vurguladı.
“Giden canlarımızı geri getiremeyiz. Ama Adıyaman’ı eskisinden çok daha güzel, çok daha güvenli bir şekilde tekrar imar ve ihya edebiliriz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Kahramanmaraş ve Hatay’da deprem konutlarının ilk etabının temel attıklarını, bugün de Adıyaman’da 4 bin 431 konut ve köy evinin temelini attıklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz genelinde yapım süreci başlayan konut, iş yeri, köy evi ve hastane sayısı 56 bin 323’ü buluyor. Şehrimizde yaklaşık 50 bin konut ve 23 bin 640 köy evi inşa edeceğiz. İnşallah bunları da bir sene içerisinde tamamlayıp hak sahiplerine teslim edeceğiz. Nasıl daha önce yaşadığımız depremler, seller, yangınlar sonrasında kısa sürede yaraları sardıysak aynısını burada da Allah’ın izniyle başaracağız” diye konuştu.
“KİMSENİN HAYALLERİMİZİ ÇALMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı binalar deprem sınamasından alnının akıyla çıkan TOKİ’yi bu süreçte çok aktif bir şekilde kullanmayı hedeflediklerini de belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Aynı şekilde tüm çağrılarımıza rağmen pek çok zorlukla karşılaştığımız kentsel dönüşüm projelerinde de artık daha kararlı davranacağız. Ne birilerinin aşırı taleplerinin ne gürültü patırtı yapanların ne de ideolojik taassupla hareket eden marjinal çevrelerin kentsel dönüşüm çabalarımızı engellemesine göz yumacağız. Sizlerden, milletimiz yas içindeyken koltuk kavgasına tutuşanlara bakarak karamsarlığa kapılmamanızı istiyorum. Depremde vefat eden kardeşlerimizin kırkı çıkmadan siyasi ikballerinin derdine düşenlerin durumu moralinizi bozmasın, sizi ümitsizliğe kesinlikle sevk etmesin. Milletimiz her zaman olduğu gibi sandık önüne geldiğinde bu muhterislere hak ettikleri cevabı en güzel şekilde orada verecektir. Biraz daha sabredecek, işimize gücümüze bakacak, kimsenin hayallerimizi çalmasına müsaade etmeyeceğiz. Bugüne kadar nice badireyi aştığımız gibi inşallah bu imtihanı da Allah’ın lütfuyla başarıyla vereceğiz. Hiç endişeniz olmasın. Türkiye, kurumlarıyla, kapasitesiyle, ekonomik gücüyle, hepsinden önemlisi vatandaşının huzur ve refahını her şeyin üstünde tutan iktidarıyla verilen sözleri yerine getirecek kudrete sahiptir.”