Muhterem kardeşlerim…
Kurban eti hakkında yapılacak işleri maddeler hâlinde bildirelim:
1- Eti tartarak, eşit olarak paylaşmak gerekir. Yağ, sakatat ve yenilen her şey paylaşılır. Tartmadan bölüşüp helâlleşmek caiz olmaz, faiz olur. 7 kişiden dördüne etle birlikte birer bacak, beşinciye etle birlikte derisi, altıncıya etle birlikte başı verilirse, tartmadan paylaşmak caiz olur. Yedinciye bir şey koymak gerekmez. Yahut 7 kişi, kurbanlık ineği birine teslim edip, “Kesmeye, kestirmeye, etini dilediğin gibi sarf etmeye, seni umumi vekil ettik” deseler, umumi vekil, bölüştürmeden etin tamamını herhangi birine verebilir veya tartmadan ortaklar arasında göz kararıyla paylaştırabilir.
2- Kurbanın etini eşit olarak tarttıktan sonra, paylaşmak için kur’a çekmek iyidir. Bir malı, ortaklar arasında taksim etmek için, kur’a çekmek caiz ve sünnettir.
3- Kurban eti tartılmadan paylaşılıp, biri diğerine, mendil, defter, kalem gibi bir şey verse, paylaşma sahih olur.
4- Taksim etmeden etin bir kısmını pişirip, ortakların müşterek yemeleri caizdir.
5- Mutfakları bir olan baba oğlun, karı kocanın ortak olarak kestikleri kurbanı, tartıp paylaşmaları gerekir. Yahut 1. maddedeki gibi, biri umumi vekil olursa, tartmaya gerek kalmaz.
6- Müslüman bir kimsenin kesip, gayrimüslimin yüzdüğü kurbanın etini yemek caizdir.
7- Kurbanın ve her hayvanın şu yedi yeri yenmez: Akan kanı, zekeri, husyeleri [koç yumurtası denilen yerleri], bezleri [guddeleri], safra kesesi, dişi hayvanın önü ve idrar kesesi [mesanesi].
8- Ölü mü, diri mi olduğu bilinmeyen hayvan, kesilince kan çıkar ve hareket ederse, eti yenir.
9- Kurban etini, kesen de yiyebilir. Fakir zengin herkese de verebilir. Etin üçte birini evine, üçte birini komşulara, gerisini fakirlere vermek müstehabdır. Hepsini fakirlere de verebilir.
10- Kurban etini, evinde 3 günden fazla bırakabilir. Kurban sahibi zengin değilse, çoluk çocuğunun et ihtiyacını karşılamak için hepsini evinde bırakabilir.
11- Hayvan kesildikten sonra eti telef olsa [mesela yansa, köpekler yese], tekrar kesmek gerekmez. Kan akıtmakla vacib yerine gelmiştir.
12- Kurbanın hiçbir yeri satılmaz. Bir kısmı satılırsa, satılan kadarının bedelini sadaka olarak vermek gerekir, ama kurbanın etiyle yenecek bir şey alınsa, o miktarı sadaka vermek gerekmez.
13- Kurban derisi namaz kılan fakire verilir. Ne yapıldığı bilinmeyen yerlere vermemelidir. Evde de kullanılabilir. Parayla satılmaz. Derisi, eti satılırsa, parası fakirlere sadaka olarak verilir. Yahut devamlı kullanılacak bir şey karşılığı da satılabilir.
14- Ortaklardan biri kurban kesmeden ölse, hissesi mirasçılarına verilir.
15- Karnı yarılıp, yavrusu çıkarıldıktan sonra, o yara sebebiyle ölürken kesilen koyun yenmez.
16- Canlı hayvanın her parçası haramdır. Kesildikten sonra, kendine zarar vermeyen kimsenin pişirmeden yemesi caizdir. [Mesela çiğ köfte, sucuk ve pastırma yemekte mahzur yoktur.]
17- Makam sahibine saygı için kesilen hayvan leş olur. Sırf ona saygı için hayvan kesmek caiz değildir. “Eğer falanca zat gelirse, Allah için bir hayvan keseceğim” derse, o zat gelince kesilir. O hayvan adak olduğu için, etinden kesen ve zenginler yiyemez; fakirlere verir. Yolcuya, misafire veya bir makam sahibine, saygı için değil, yedirmek için hayvan kesmek caizdir.
Kurban etini taksim ederken
Bir evde, bütün aile fertleri için ortak kurban kesilse, kurban eti eve geldikten sonra, taksim edilmeden, herkes hissesini hediye etse faiz olur, haram olur. Her parçanın yanına ayak, baş ve deri konursa tartmadan taksim yapılması caiz olur. Mesela 7 ortak varsa, dört kişinin hissesine birer ayak konur, birinin yanına baş konur, birininkine deri konur, biri de ötekilerden farklı olur yani boş olur. Eğer ortak dört kişi ise birer ayak koymak da yeterlidir, beş kişiyse birine de baş veya deri konur. Veyahut ortakların her biri diğerine, mendil, defter, kalem gibi bir şey verirlerse yine paylaşma sahih olur.
Eğer alırken, “Allah rızası için bayram kurbanımı almaya, aldırmaya, kesmeye, kestirmeye ve etini dilediğin şekilde sarf etmeye seni umumi vekil ettim” diyerek birine umumi vekalet verilseydi, hiç dağıtmadan da o vekil etin hepsini eve bırakabilirdi.
Ortak kurbanın başını veya ciğerini ortaklar, dilenciye verse, kalanını taksim caizdir.
Kurban eti tartılmadan paylaşılıp, her biri diğerine, mendil, defter, kalem gibi bir şey verse, paylaşma sahih olur. Yahut yedi kişiden dördüne etle birlikte birer bacak, beşinciye etle birlikte derisi, altıncıya etle birlikte başı verilirse, tartmadan paylaşmak caiz olur. Yedinciye bir şey koymak gerekmez.
Kurbanlık bir dana aldığımızda, bu danadan 4 pay Vacib kurbanı, 3 pay kurban adağı olacak şekilde paylaşabilir, bu şekilde adak ve kurban borçlarımızı ödemiş olursunuz.
Hayvan, kesilince kurban edilmiş olur. Ancak eti dinimizin bildirdiği şekilde paylaşılmazsa, haram işlenmiş olur. Paylaşmadan, hediye etmek de caiz olmaz. Tartmadan paylaşılırsa faiz olur. Göz kararı ile paylaşmak kâfi gelmez. “Hakkımı helal ettim veya sana hediye ettim” deseler de caiz olmaz.
Faiz olmaması için eti tartmalı, eşit olarak paylaşmalıdır.
Taksimi mümkün olan bir şeyde, ortak olanların hisselerini ayırmadan önce, hiç kimseye hediye etmeleri de caiz değildir. Her birine et ile birlikte deri veya bacak yahut baş verilirse, tartmadan paylaşmak caiz olur. Bunun için deri ortağın birine, bacaklar dört ortağa, baş da ortağın birine verilir. Kuyruk, ciğer, işkembe, böbrek gibi organların hepsi bir kişiye veya hepsine paylaştırılabilir. Yani bunların etten ayrı özelliği yoktur. Yahut her biri diğerlerine bir defter, ikincisi bir mendil gibi şey de verirse tartmak gerekmez.
Kurban etini üç günden fazla saklamanın mahzuru yoktur. Etin üçte birini eve ayırıp, üçte birini komşulara, gerisini de fakirlere vermek müstehaptır.
Kurban nisabına malik bir kimse, geliri ile güç geçiniyorsa, etin hepsini kavurma yapıp, birkaç ay et parasından biriktirerek gelecek yılın kurban parası olarak saklaması ve böylece kurban kesme sevabından mahrum kalmaması çok iyi olur.
Adak kurbanlar yenmez. Fakirlere dağıtmak gerekir. Akika kurban eti yenir.
Fakir, ölen babası için bayramda kestiği kurbandan yiyebilir. Yalnız adak yenmez.
Kurban eti kesilir kesilmez yenilebilir. Bir iki gün bekletilirse et tatlılaşır.
Kestiğimiz kurbanın etini veya bir sadakayı kötü kimselere vermek caiz ise de, iyi kimseleri tercih etmek gerekir. Kesilen kurban, verilen sadaka, yapılan her iyilik çeşitli belaları önler. Sadakanın fazileti çoktur.
Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki:
“Suyun ateşi söndürdüğü gibi, sadaka da günahları yok eder.” [Tirmizi]
“Sadaka, kabir azabından korur. Kıyamette de sahibini himayesi altına alır.” [Beyheki]
“İyilik ömrü artırır, sadaka günahları giderir ve kötü ölümden korur.” [Taberani]
Malı çok olup da zekat, sadaka vermeyen kimse, sıkıntı içinde yaşar.
Hadis-i Şerifte, “Gerçek fakir, malı olduğu halde sadaka vermeyendir” buyuruluyor. Az da olsa vermeye alışmalıdır!
İmam-ı Şafii hazretleri, “Almayı seven, vermekten hoşlanmayan kimselerle arkadaşlık etmek uygun değildir” buyuruyor.
Peygamber Efendimiz yemin ederek, “Sadaka malı eksiltmez, sadaka vermekle mal eksilmez” buyuruyor. Sadaka verenin malının bereketi artar. Az malı çok iş görür.
Hadis-i Şerifte, “Gizli-açık çok sadaka verin ki rızkınız bollaşsın, yardıma mazhar olasınız ve duanız kabul edilsin” buyuruluyor. (İbni Mace)
Hacca gidenler kurbanlarını kestirdikten sonra, suudiler kurbanları toprağa gömüyorlarmış. Yalnızca kurban kesilip eti kimseye verilmeyip atılırsa, kurban ibadeti yerine getirilmiş olur.
Kurban etini başkalarına verme mecburiyeti yok, mecburiyet kanın akmasıdır. Suudiler yani Vehhabiler bütün Ehl-i Sünnet Müslümanlara müşrik yani kâfir diyor ve müşrikin kestiği yenmez diyor, onun için toprağa gömüyorlar. Şimdi Afrika’ya ve başka ülkelere götürüldüğünü duyduk.
Kurbanı kesince, hayvandan çıkan yavru diri ise, yenmesi için, ayrıca kesmek gerekir. Fakat kurban sahibi yavrunun etinden yemez, yerse kıymetini fakire sadaka olarak vermesi gerekir. Yavruyu diri olarak tasadduk etmek müstehaptır. Kurbanın karnından çıkan yavru, ölü ise yememeli.
İnsana, hayvana ve hele cansıza kızıp sövmek doğru değildir.
Hadis-i Şerifte, “Öfke imanı bozar” buyuruldu. Öfkesini yenen Cennetle müjdelenmiştir. Her ne kadar bir hayvana sövmek uygun değilse de, böyle bir hayvanı kesmek, kurban etmek ve etinden yemek caizdir. (Hadika)
Herkes, verdiği para kadar hisse alır. Kurban yediye bölünür. 50 lira veren bir hisse, 100 lira veren iki hisse, 200 lira veren de dört hisse alır. Bu kurbanın eti 3,5 hisse de yapılabilir. Birinci ortak yarım, ikincisi bir, üçüncüsü de iki hisse alır. En düşük olanın hissesi yedide birden aşağı olmadığı için, böyle ortaklık sahih olur.
Kurban için bir danaya ortak olarak girenler, hayvanı kestikten sonra, faiz olmaması için, eti tartarak, müsavi, eşit ağırlıkta olarak paylaşmaları lazımdır. Tartmadan bölüşüp helalleşmek caiz olmaz. Çünkü helalleşmek, hediye vermekte olur. Taksimi mümkün olan bir şeyde ortak olanların hisselerini ayırmadan önce hiç kimseye hediye etmeleri caiz değildir. Altı kişiye et ile birlikte deri veya bacak da verilirse tartmadan paylaşmaları caiz olur. Başının da, derisi gibi olduğu Hindiyye ve Mecmû’a-i Zühdîyyede yazılıdır.
Kurban etini, kesen ve çocukları da yiyebilir. Fakir olsun, zengin olsun, herkese ve zimmiye de verebilir. Etin üçte birini evine, üçte birini komşulara, gerisini fakirlere vermek Müstehabdır. Hepsini fakirlere sadaka vermek veya kendi evine bırakmak da olur. Zimmi olan Gayr-i Müslime de vermenin caiz olduğu Hindiyye ve Behcet-ül-Fetâvâda yazılıdır.
Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)