Bizler daha neyi tartışıyoruz ki?
Bizler daha neyi düşünüyoruz ki?
Bizler daha neyi sorguluyoruz ki?
Bizler daha neyi konuşuyoruz ki?…
Tartışılacak, düşünülecek, sorgulanacak ve konuşulacak daha ne var ki? Hiçbir şey yok !( aslında o kadar çok şey var ki) Sonuç ortada; Amerika Birleşik Devletleri, İsrail’le el ele, kol kola, yanak yanağa, omuz omuza… Kısacası Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail tüm dünyaya meydan okuyor. Tüm dünya ise yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’ni ve İsrail’i izlemekle yetiniyor. Hiçbir ülke gıkını bile çıkaramıyor. Bunun başka bir açıklaması ve başka bir izahı yok. Ha İsrail, Filistin’e saldırmış, ha Amerika Birleşik Devletleri, Filistin’e saldırmış. Hiç farketmez. Sonuç olarak iki ülke de aynı amaçla savaşıyor; Orta Doğu’da egemenliklerini sağlamak ve Orta Doğu’ ya sahip olmak.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden İsrail’e destek vermek amacıyla İsrail’i ziyaret etti. Joe Biden’ı havalimanında Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu karşıladı. Hem de ne karşılama !
Öpüşmeler, birbirine sarılarak kucaklaşmalar. Sanki birbirini hiç görmemişcesine, sanki 40 yıldan beri dostmuşcasına, sanki birbirine hasret kalmışcasına…
Uzun zamandır Orta Doğu’yu kan gölüne çeviren Amerika Birleşik Devletleri, dünyanın hakimi gibi, dünyanın kovboyu gibi hareket ediyor. Orta Doğu’da ki ülkelere barış getirmek yalanıyla ve bahanesiyle istediği ülkeye operasyonlar yapıyor ve gasp ettiği ülkeleri darmadağın ederek, tüm değerli varlıklarını uçaklarla Amerika Birleşik Devletleri’ne naklediyor; Petrol, altın…
Orta Doğu’da ki bu karışıklıklar ve bu savaşlar Türkiye açısından çok büyük bir tehlikeyi ve çok büyük felaketleri beraberinde getirecektir. Zaten Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere, bir çok ülkenin amacı da bu değil mi?
Büyük Orta Doğu Projesi’nin hayata geçirilmesi konusunda Orta Doğu’da ki ülkelere tüm gücüyle baskılar yapan ve hatta operasyonlar yapan Amerika Birleşik Devletleri, Orta Doğu’nun tek başına hakimi olmak istiyor. Yani kısacası Amerika Birleşik Devletleri’nin tek amacı budur. Bunu anlamamak için cahil olmak lazım.
Orta Doğu’da ki karışıklığa ve kan gölüne dönen savaş çemberinin içine çekilmeye çalışılan Türkiye, bu girdaba girmemek ve bu girdabın içinde boğulmamak için çok dikkatli olmak zorundadır.
Türkiye’nin özellikle dış politika konusunda akıllı, mantıklı, sağduyulu davranış sergilemesi gerekiyor. İçinde bulunduğumuz çalkantılı bir dönemde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çıkarlarını uluslararası platformlarda korumak , aynı zamanda tüm ülkelerle barış içinde yaşamak, ekonomik anlamda güçlü olmak, hem sanayi alanında, hem de tarım alanında kendi kendine yeten bir ülke olmak zorundadır.
Türkiye’ye yapılacak olası bir operasyon için Türkiye’nin savunma sanayisi olarak çok ama çok güçlü olma zorunluluğu vardır. Hem havada, hem karada , hem denizde operasyonlar yapacak silahlı kuvvetlere, cesur ve kahraman Mehmetçiklerimize ihtiyacımız olacaktır. Günümüzde eski silah teknikleri ve eski savaş sistemleri geçerliliği yitirdi.
Artık şimdiki savaşlar son teknoloji ile donatılmış silahlarla, akıllı füzelerle ve kimyasal silahlarla, İHA’larla, SİHA’larla yapılıyor. Bir de teknoloji harikası savaş uçakları ve tam donanımlı savaş gemileri var. Yani kısacası günümüzde savaşlar artık cephede kılıçlarla, göğüs göğüse çarpışarak yapılmıyor.
Sözün özeti olarak, Yüce Türk Milleti belki İstiklal Marşı’nı tekrar yazmayabilir. Lakin tarihi destanlarla dolu, anlı şanlı Türk Milleti ülke toprakları için canlarını feda edecek kadar gözü karadır.
Vatan şairi Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’ nda ifade ettiği gibi;
Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı,
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım,
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Yüce Allah, ülkemizi iç ve dış düşmanlardan , ayrıca tüm kötülüklerden korusun inşallah…
Saygılarımla !
Ayhan Yalçın
Gazeteci, Yazar, Köşe Yazarı , 2019 seçimlerinde Kandıra Belediye Başkan Aday Adayı, Sivil Toplum Lideri, Siyasetçi , İşletmeci, Satış Pazarlama uzmanı, Yaklaşık 50 farklı alanda eğitim ve sertifika sahibi, Eğitimci, Danışman, Genel Müdür, CEO