Her şeyin kendine göre kuralları olduğu gibi, birlikte yaşamanın da vardır. Bunlardan en önemlisi karşılıklı saygıdır. Toplum dün, bu saygının yaşaması için yasalarda suç sayılmayan ayıplar belirlemişti. Bunlardan bazıları:
“ Yerli yersiz her şeye gülme, ayıp! ”
“ Erkekler sakız çiğnemez, bıyığı eğri çıkar, ayıp! ”
“ Öksürürken elini ağzına kapa, ayıp! ”
“ Büyüklerin karşısında derli toplu otur, ayıp! “
“ Büyükler, yaşlılar ayakta dururken oturulmaz, ayıp! “
“ Büyükler konuşurken lafa karışılmaz, ayıp! “
“ Akraba büyükleri yanında sigara içme, ayıp! “
“ Çay, kahve höpürdeterek içilmez, ayıp! “
“ Yemek yerken ağzını şapırdatma, ayıp! “
“ Esnerken elini ağzına kapa, ayıp! “
“ Burnunla oynama, ayıp! “
“ Toplum içinde yellenilmez, ayıp”
“Evde serili odalara ayakkabıyla girilmez, ayıp! “
“ Sesli esneme, sesli geğirme, ayıp” v.b…
Bu gün bunların çoğu ayıplıktan mı çıktı? Yoksa biz mi umursamaz olduk; bilmiyorum. Yukarıdakilere ek olarak:
– Yalan söylemek, ayıp değil mi?
– Borç aldığın paranın üzerine yatmak, ayıp değil mi?
– Birisinin yüzüne konuşamadığınız lafları, arkasından söylenmek, ayıp değil mi?
– Evden, arabadan veya bir şekilde; çöpü, küllüğü…v.b şeyleri atılmaması gereken yerlere atmak, ayıp değil mi?
– Olur, olmaz yerlere tükürmek, sümkürmek, ayıp değil mi?
– Yayalara ayrılmış yerleri amacı dışında (park yeri …v.b) kullanmak, ayıp değil mi?
– Gecenin bir yarısı, arabayla giderken müziği sonuna kadar açmak, ayıp değil mi?
– Halka açık olan kapalı yerlerde ayakkabı çıkarmak, ayıp değil mi?
– Bir organizasyon da gelenlerin gelmeyenlere yer kapatması, ayıp değil mi?
– İbadethanelerde telefonla veya yüksek sesle konuşmak, ayıp değil mi?
– Toplumda telefonla konuşma edebini öğrenmeden yayın yapar gibi telefonla konuşmak, ayıp değil mi?
– Çiğnemekten bıktığımız sakızları yere atıp, insana ve hayvana zarar vermek, ayıp değil mi?
-Toplumda sorulmadan böbürlene böbürlene servet beyanında bulunur gibi edindiği malları saymak, kaça almış şimdi ne kadar ediyor diye söylemek ayıp değil mi?
Ve bunlar gibi daha neler, neler…
Oysa büyük çoğunluğumuz da önemli ve temel esaslarından biri kul hakkı olan, insana saygıyı ibadet sayan ve imanlı olmanın şartını her türlü temiz olmaya bağlayan bir dinin mensubuyuz.
Ömrümüz, büyüklerimizden edepli insan olabilmenin gereklerinden olan bu ayıp uyarılarını almakla geçer. Geçer ama sonuç ortada. Hele çocuklarımızı terbiye etmek adına onları defalarca ikaz ederiz. Hatta bunun için onları kırdığımız, hatta ve hatta incittiğimiz bile olur. Ama nafile; çünkü kendimizi, kendi davranışımızı karşımızdakinden istediğimiz şekle dönüştürerek düzeltememişsek, yani iyi örnek olamamışsak çabamız boşunadır. Çünkü en etkili ve kalıcı öğüt davranışlarımızla verdiğimiz öğüttür.
Ayrıca da kendinde olan bir durumu başaksında tenkit etmek iki yüzlülüktür, ayıp ve sahte bir davranıştır.
Ey yetişkinler, anne ve babalar çocuklarınızı terbiye etmek için boşuna yorulmayın. Zira zaten size benzeyecekler. Çocuklarınızın olmalarını istediğiniz şekilde siz olun, yani iyi örnek olun yeter.
Selamım davranışlarıyla topluma iyi örnek olabilenlere gitsin…
ESEN KALINIZ
NOT: Okuyucularımın dikkatine: Bu günden itibaren makalelerimin altına şiirlerimden birini beğenilerinize sunmak için yayınlayacağım. Bilginize sunulur.
NASİHAT
Boy, bos, endam Hakk’ın vergisi,
Bu bodur, bu çirkin, halkın yergisi,
Badem göz, kalem kaş insan sergisi,
Asıl gerçek olan huy güzelliği.
Kadir kıymet bilmek, âdem huyudur,
Herkesin mayası; huyu suyudur,
Kimi samimidir, kimi uyutur,
Sakın nankör olma, duy güzelliği.
Servet mevki geçer, baki insanlık,
Hani Karun, kime kaldı sultanlık?
Hele düşün, ibretle bak bir anlık,
Göreceksin en güzeli, guy güzelliği.
Guy: Adam, adamlık
Abdullah HAKTANKAÇMAZ
(VAVEYLA adlı şiir kitabımdan)