Şimdi de özel hastanelerde bebeklerin yoğun bakım ünitesindeki acımasızca katledildiği haberlerini okuyoruz ve izliyoruz.
Sırf yoğun bakım ünitelerini doldurmak, kamu kurum ve kuruluşlarından haksız kazanç elde etmek için, gereksiz yere yoğun bakıma yatırılan ve minnacık bebeklerin ölümüne neden olan özel hastanelerin rezaleti gündeme bomba gibi düştü.
Sırf SGK’ dan ücret almak için, yeni doğmuş bebekleri gereksiz yere yoğun bakıma sevk eden ve yoğun bakıma yatıran ve bu şekilde vurgun yapan özel hastanelerin sahiplerinin, doktor ve hemşirelerin de aralarında bulunduğu bir çete çökertildi. Özellikle doktor ve hemşirelerin önemli rol oynadığı, yenidoğan bebeklerin ölümüne neden olan özel hastanelerde onlarca yeni doğmuş bebekler maalesef hayatlarını kaybetti.
Maalesef ülkemizde çeteler kol geziyor. Nereye el atsanız bir çete çıkıyor karşınıza. Şimdi de hastane çetesi çıktı. Gerçi uzun zamandır hastane çetesi olduğu yönünde haberler çıkıyordu.
Başlarında bir doktorun bulunduğu bu şebeke, daha doğrusu yenidoğan bebek şebekesi, doktorun yönlendirmesi sonucu şebeke içinde bulunan doktorlar, hemşireler ve diğer kişiler yenidoğan bebekler hasta olmadıkları halde gereksiz yere yoğun bakıma yatırıldığı ortaya çıktı. İstanbul, Tekirdağ ve Çorlu’da bulunan özel hastanelerle anlaşma yapan çete üyeleri, yenidoğan bebekleri özel hastanelere taşıyarak, bebekleri uzun bir süre bu hastanelerde tuttukları ortaya çıktı. Bu yöntemle devleti yüz milyonlarca dolandıran hastane çetesi çökertildi.
Bu ülkede insanlık bitti mi acaba?
Allah hepsinin bin belasını versin inşallah. Bu ne vicdansızlıktır? Bu ne biçim ahlaktır? Bu nasıl bir insanlıktır? Bu nasıl doktorluktur?
Sağlık Bakanlığı’nın özellikle özel hastaneleri daha fazla denetim yapması gerekiyor. Tabi ki de devlet hastaneleride dahil, tüm sağlık kurum ve kuruluşlarının çok sıkı denetim yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
Ülkemiz, resmen soyuluyor da, maalesef her şeyden bihaber yaşıyoruz. Herkes oturmuş sıcak koltuklarına, çay ve kahve keyfi yapıyor. Eğer öyle olmasa bu çeteler oluşmaz ve bu çeteler bu kadar rahat hareket edemezlerdi.
Çünkü bunun başka bir izahı yoktur. Maalesef ülkemiz yol geçen hanına döndü.
Allah aşkına, bu ülke bu kadar sahipsiz mi?
Allah aşkına, bu ülke bu başı boş mu?
Allah aşkına, bu ülke bu kadar basiretsiz mi?
Allah aşkına, bu ülkede liyakat sahibi insanlar yok mu?
Allah aşkına, ülkemizde ki hastanelerini denetleyecek ve kontrol edecek kurumlar, kuruluşlar ve ilgili kişiler yok mu?
Koskoca, anlı şanlı Türk Cumhuriyeti Devleti liyakatsiz, basiretsiz, beceriksiz, ahlaksız, üçkağıtçı, eğitimsiz ve kültürsüz yöneticilerin yüzünden ne hale geldi. Ülke, resmen muz cumhuriyetine dönüştü. Yazıktır günahtır yahu.
Buradan ilgili kurum, kuruluş ve ilgili yetkililere sesleniyorum!
Sıcak koltuklarınızdan bir kalkın da, ülkemizde neler oluyor bir bakın.
Eğer görevinizi layıkıyla yerine getirmiyor ve getiremiyorsanız, devletimizin makamlarını gereksiz yere meşgul etmeyin. Kısacası bu makamlardan bir an önce def olup, gidin.Ya da işinizin gereğini yerine getirin ve aldığınız parayı hak edin. Yoksa devletten aldığınız bu paralar sizlere haramdır.
Şahsen ben bu insanlara hakkımı helal etmiyorum. Kısacası hakkım bu insanlara haram olsun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yaklaşık 35 yıl boyunca vergi ödeyen bir vatandaş olarak, hakkım haram olsun bu ahlaksızlara.
Sağlık sektörünün yüz karası, ahlaksız, şerefsiz, düzenbaz ve hırsızlara en ağır cezanın verilmesi gerekiyor. Bu şeref yoksunlarına öyle bir ceza verilsin ki, hiç kimse bir daha böyle bir şeye cesaret edemesin.
Saygılarımla!
Ayhan Yalçın
Gazeteci, Yazar, Stratejist, Köşe Yazarı , Yorumcu, Şair, 2019 seçimlerinde Kandıra Belediye Başkan Aday Adayı, Sivil Toplum Lideri, Siyasetçi , İşletmeci, Satış Pazarlama uzmanı, Eğitimci, Danışman, Genel Müdür, CEO