DOLAR 34,5594 % 0.03
EURO 36,6388 % -0.04
STERLIN 43,7773 % -0.23
FRANG 39,2275 % 0.27
ALTIN 2.918,48 % 0,66
BITCOIN 91.744,00 1.659

DEVLET MALINI GEREKSİZ KULLANMANIN VEBALİ

Yayınlanma Tarihi : Google News
0

DEVLET MALINI GEREKSİZ KULLANIRSAK KAÇ KİŞİYE HESAP VERECEĞİNİZİ BİLİYOR MUSUNUZ?(unutamadığım gerçek bir anıdır)

Geçirdiğim trafik kazası sonucu, sırtımdaki ağrılarla yaşamaya çalışıyordum. Evimize davet ettiğimiz misafirler, Cerrahpaşa Hastanesi’nde ortopedi profesörüydü. Oğlumun arkadaşının babası olduğu için, sohbet arasında ağrılarım ile ilgili şikâyetimi söyledim.

“Hocam; hastaneye gelin, bir röntgen çekelim, size bir de korse veririz. Şikâyetleriniz azalır” dedi.

Hastaneye gideceğim günü kararlaştırdık. Yanıma “sağlık karnemi” aldım. O zamanlar T.C kimlik numarası yoktu. Fotoğraflı sağlık karnemiz vardı. Doktora bu karne ile gidilir, ilaçlar karneye yazılırdı. Eczacı da bu karneye göre ilaç verirdi.

Okuldan koşar adımlarla çıkıyordum. Karşıma çok sevdiğim bir arkadaş çıktı. “Hocam hayrola ! Acelen mi var? Nereye gidiyorsun? dedi.

Ayak üstü gideceğim yeri söyledim. Birden gözleri parladı!

Edibe öğretmenim!  Biliyorsun, ben okuldaki öğrencilerin drama dersine giriyorum. Usta öğretici olduğum için, sosyal güvencem yok, bu nedenle doktora gidip ilaç alamıyorum. Yüzümdeki sivilceler için, ilaç almam lazım. İlaçlar çok pahalı. Madem doktoru tanıyorsunuz, karnenize benim ilacımı da yazdırabilir misiniz?

Çok iyi bir genç kızdı. Bana karşı son derece saygılı bir arkadaştı. Tereddüt etmeden “ilacının adını söyle” dedim. Cevap yerine çantasından ilaç kutusunu çıkardı. Acele ile kutuyu çantama koydum. Hızlı adımlarla, randevuya yetişmek için, okuldan ayrıldım.

Hastane koridorlarında da aynı telaşla hareket ederek, Hoca’nın odasının önüne geldim. Kapıyı çalarak içeri girdim. Gerekli muayene ve işlemlerden sonra : ”Geçmiş olsun Edibe Hanım. Başka bir isteğiniz var mı?” deyince, durakladım.

“Hocam, okulumuzda tiyatro öğretmeni bir genç kız var. Yüzünde sivilceler varmış. Sosyal güvencesi olmadığı için, pahalı olan bu ilaçları alamıyormuş. Benim sağlık karneme yazabilir misiniz?” dedim.

Keşke demez olsaydım. Hayatımda bu kadar utandığımı, ezildiğimi hatırlamıyorum. Hoca, bana dönerek ömrümce unutamayacağım, cümleleri arka arkaya sıraladı.

EDİBE HANIM, arkadaşını çok seviyorsan ya da acıyorsan kendisine para ver. Gitsin, senin verdiğin para ile ilacını alsın. DEVLETTEN SENİN GİBİ ALTI YÜZ BİN EMEKLİ VAR. HAKSIZLIK YAPTIĞIN BİR KİŞİ OLUNCA AHİRETTE BİR KİŞİ İLE HESAPLAŞIRSIN. DEVLETİN PARASINI HAKSIZ YERE KULLANIRSAN ÖBÜR DÜNYADA, ALTI YÜZ BİN (O yıllarda sayı bu kadardı) KİŞİ İLE HESAPLAŞIRSIN. O PARADA TÜYÜ BİTMEMİŞ YETİMİN, ŞEHİT ANASININ, ÖKSÜZ ÇOCUKLARIN HAKKI VAR. BEN BÖYLE BİR GÜNAHA ALET OLAMAM. SİZİ DE TANIYORUM. BU GÜNAHI KABUL EDECEK BİRİ DEĞİLSİNİZ. ÖYLEYSE, BÖYLE BİR GÜNAHA GİRMEYİN

Utancımdan başımı yere eğdim. Yüzüm kıpkırmızı oldu. Sıkıntıdan terledim. Bu konuşmaya sadece ”özür dilerim, ben bunu düşünmemiştim” diyerek, odasından ayrıldım.

Bu olay bana “devlet malının” kimlere ait olduğunu, haksızlık yaparsam “kimlerle hesaplaşacağımı” beynime kazıyarak yaptığım davranışın iyilik değil, haksızlık olduğunu çok iyi anlattı.

Bana, söylediği cümlelerle ders veren Prof. H. S Hocama, sağlıklı ömür diliyorum. Bütün kamu çalışanlarının en üst kademeden, en alt kademeye kadar “devlet malını” haksız yere kullanırlarsa, bunun hesabını, kimlere vereceklerini bilerek, davranmalarını hatırlatmak istedim.

Edibe Aydın 10/01/2022

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

YORUM YAP