Diyanet İşleri Başkanlığı’ nın 2025 yılındaki bütçesi 130.1 milyar TL olarak belirlendi. Bu bütçe ile Diyanet İşleri Başkanlığı birçok bakanlığı geride bıraktı. Hey maşallah be.
Önümüzdeki yıl için Diyanet İşleri Başkanlığı’na ayrılan bütçe hemen hemen birçok bakanlığın çok çok üstünde ; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı…
Allah aşkına, bana bu durumu bir izah ediniz lütfen!
Benim yaşım 55 oldu. Ben kendimi bildim bileli camiler için halktan para toplanır. Eskiden olduğu gibi yine camiler için halktan para toplanıyor. Camilerin tüm ihtiyaçlarını karşılamak için yıllardır halktan, yani cemaatten yardım toplanıyor; Yeni inşa edilecek camiler için, açılacak Kur’an kursları için, elektrik parası için, doğalgaz için, boya, badana için, şadırvan için, halı döşemesi için…
Tüm giderleri halktan toplanan bağışlarla karşılanan camilerin giderleri olmadığına göre, Diyanet İşleri Başkanlığı ‘nın bütçesi nerelerde kullanılıyor acaba? Maaşlar için mi? lüks makam araçları için mi? Yurtiçi ve yurtdışı seyahatleri için mi?
Peki o zaman, Diyanet İşleri Başkanlığı için ayrılan bütçe hangi amaçla kullanılıyor?
Milyarlarca para nereye gidiyor ve nerede harcanıyor?
Yıllar boyunca ülkemizde en güvenilir kurum olan, Diyanet İşleri Başkanlığı ‘na eskisi gibi güven ve sevgi kalmadı. Fark ediyorsunuz mutlaka; devasa ve mükemmel camiler inşa edildi. Fakat camiler bomboş. Vakit namazlarında camilerin konumuna göre, camilerde dört, beş saf dolmuyor. Hatta cuma namazları bile çok fazla cemaatle kılınmıyor. Yalnızca merkezi camiler çok kalabalık bir cemaatle kılınıyor. Çünkü çok küçük yaşlardan beri namaz kılıyorum. Yüce Allah’a çok şükür. Ama insanlar eskisi gibi değil. Çok üzülerek ifade ediyorum ki, insanların dine bakış açısı çok değişti.
Şimdi konuyu biraz daha açalım;
Son günlerde “Savunma Sanayi Fonu” adı altında bir fon kuruldu. Savunma Sanayisi’nin daha güçlü olması ve yeni yatırımlar yapması için yeni vergiler getirildi. Gerçi bu vergilere toplum tarafından büyük bir tepki verildi. Hatta kredi kartlarından da vergi alınması öngörülüyordu. Kredi kartı kullanıcıları itiraz ettiği için söz konusu vergi uygulanmadan kaldırıldı.
Madem söz konusu devlet, madem söz konusu Savunma Sanayi’si, madem söz konusu güvenlik, o zaman Diyanet İşleri Başkanlığı ‘na ayrılan bütçeyi azaltın.
Madem söz konusu devletimizin ve vatandaşlarımızın güvenliği, o zaman Diyanet İşleri Başkanlığı ‘nın bütçesini arttırmayın.
İnsanlar, Diyanet İşleri Başkanlığı olmadan da yaşayabilir.
İnsanlar, Diyanet İşleri Başkanlığı olmadan da İslam Dinini yayabilir ve İslam Dinini öğrenebilir.
Hiçbir lüksten geri kalmayan Diyanet İşleri Başkanı, milyonluk araçlara bineceğine, tabi ki de mütevazı ve yerli bir araca binebilir. Diyanet İşleri Başkanı, sanki yerli ve mütevazı bir araca binse bir yeri mi eksilecek? Ya da Diyanet İşleri Başkanı, yerli ve mütevazı bir araçla seyahat etse, yerli ve mütevazı araçla seyahat ettiği için saygı mı görmeyecek ?
Diyanet İşleri Başkanlığı ‘nın yapması gerekenler;
Diyanet İşleri Başkanlığı’ nın asli olan görevlerini ve vazifelerini yerine getirin.
İnsanları dinden ve imandan uzaklaştırmayın.
Bırakın gösterişi. Bırakın gösteriş yapmayı. Bırakın lüks araç sevdasını. Bırakın gereksiz işlerle meşgul olmayı.
Bırakın boş boş fetva vermeyi; ülke tepeden tırnağa kadar pisliğe bulaşmış, Diyanet İşleri Başkanlığı fetva veriyor. Zaten Diyanet İşleri Başkanlığı’na göre ülkemizde her şey serbest!
Ülkemizde, İslam Dinini ‘ nin zayıflamasında Diyanet İşleri Başkanlığı ‘nın da suçu var. Bunu kimse inkar etmesin.
Zaten son yıllarda medyada sürekli olarak cami hocaları ve müftüler hakkında olumsuz haberler çıkıyor ; cami hocası, öğrenci ile uygunsuz halde yakalandı. Cami hocası, öğrencisini hamile bıraktı. Cami hocası, komşusunun karısı ile birlikte oldu. Müftü, arabada bir kadınla, çıplak bir halde yakalandı. Bu ve buna benzer birçok haber çıkıyor. Toplumun, hocalara olan güveni sarsıldı.
İnsanların, hocalara karşı güveni kalmadı.
İnsanların, dine olan sevgisi kalmadı.
Allah’ım ne günlere kaldık yahu?
Eskiden bir söz vardı; ” imam os..ursa, cemaat s.çar…” Durum aynen öyle oldu. Ne diyelim, Yüce Allah, önce Diyanet İşleri Başkanlığı ‘nı, sonra da toplumu ıslah etsin inşallah.
Saygılarımla!
Ayhan Yalçın