Ülkemizde hemen hemen her gün küçük, büyük depremler meydana geliyor. Zaten daha önceki yıllarda 11 ilde çok büyük depremler yaşamıştık. Meydana gelen bu depremlerde maddi ve manevi acılar yaşamış, binlerce vatandaşımızı kaybetmiştik.
Tüm ülke olarak ağladık, sızladık. Depremzedelerin yaralarını sarmak ve acılarını paylaşmak için, ülke olarak maddi ve manevi olarak elimizden geleni yapmıştık. Peki öyleyse, o günden bugüne kadar ülkemizde değişen herhangi bir şey var mı?
11 ilde meydana gelen büyük depremlerden sonra devlet olarak, ülke olarak hangi dersleri ve hangi önlemleri aldık? Ne yazık ki, ülke olarak hiçbir önlem almadık ve hiçbir ders de çıkartmadık. Koltuklarımızda oturmuş, öylece Büyük Marmara Depreminin olmasını bekliyoruz. Ne acı bir durum değil mi? Ne kadar saçma bir şey değil mi? Oturduğumuz yerden depremin olmasını beklemek.
Buradan yetkililere seslenmek istiyoruz!
Sn; Yetkililer !
Pimi çekilmiş, patlamaya hazır bomba gibi, her an deprem olma ihtimali olan İstanbul için niçin önlem alınmıyor? Önlem almak daha neyi bekliyorsunuz?
Ey yetkililer !
İlle de depremin meydana gelmesini mi bekliyorsunuz? Olası bir Büyük Marmara Depremini’nde meydana gelecek sonuçları düşünmek bile korkunçtur. Depremde yıkılacak binaların sayısı ve muhtemelen hayatını kaybedecek insanların sayısını düşünmek bile korkunçtur.
Eğer deprem uzmanlarının görüşleri, tahminleri ve düşünceleri doğrultusunda bir deprem meydana gelirse eğer, yüzbinlerce bina yıkılacak ve milyonlarca insan hayatını kaybedecek. Lakin devletimizin bu ağır yükün altından kalkması mümkün değildir. 11 ilde meydana gelen büyük depremlerin izleri hala hafızalardan silinmeden, ayrıca depremin meydana getirdiği ağır hasarlar daha çok sıcakken ve onarılmadan, olası bir Büyük Marmara Depremini hayal etmek insanın tüylerini ürpertiyor, hatta ve hatta insanın tüylerini diken diken ediyor.
Deprem için önlem almayı bilmiyoruz ama, deprem sonrası ağlamayı ve ağıt yakmayı çok iyi biliyoruz. Deprem bangır bangır bağırıyor. Resmen geliyorum diyor. Ama maalesef kimsenin umurunda bile değil. Eğer yetkililerin umurunda olsaydı eğer, Büyük Marmara Depremi için çalışmalar ve önlemler alınırdı. Böyle bir çalışma var mı? Yokkkk…
Ekonomik olarak çok zor günler geçiren ülkemiz, meydana gelmesi muhtemel olan Büyük Marmara Depremi sonrasında ekonomik olarak darmadağın olacaktır. Peki öyleyse ülkemiz, bu büyük felaketin altından kalkabilecek mi? Mümkün değil. Ülkemiz, olası bir Büyük Marmara Depremi’nin altından asla kalkamaz. Durum böyle iken yetkililer neyi bekliyor ?
Ülkemizin hemen hemen her bölgesinde, farklı farklı şehirlerde, hemen hemen her gün küçük, büyük depremler meydana geliyor. Yüce Allah’a çok şükür ki meydana gelen depremlerin yıkıcı etkileri yok. Ama gel gelelim bu işin sonu hiç de hayırlı görünmüyor.
Olası bir Büyük Marmara Depreminde en çok etkilenecek şehir İstanbul’dur. Peki öyleyse olası bir Büyük Marmara Depreminde İstanbul’da kaç tane bina yıkılacak ve kaç milyon insan hayatını kaybedecek? Böyle bir korkunç bir senaryo varken İstanbul depreme hazır mı? Hayır İstanbul depreme hazır değil. Hem de hiç hazır değil. Çünkü deprem için hiçbir önlem alınmıyor. Devlet olarak, millet olarak elimiz, kolumuz bağlı bir şekilde depremi bekliyoruz. Ayrıca yalnızca deprem olmaması için Yüce Allah’a dua ediyoruz.
Yalnızca dua yetmez beyler !
Allah insanlara akıl ve fikir vermiş. Deprem için önlem alacağız beyler, önlem alacağız. Depreme dayanıklı binalar inşa edileceğiz. Demirden, kumdan, çimentodan ve malzemeden çalmayacağız beyler, çalmayacağız. Ama bizim ülkemizde dürüstlük ve ahlak ne gezer beyler, ne gezer. Bizler, ülke olarak çalmaya, çırpmaya alışmışız beyler, alışmışız. Bizler ülke olarak ahlaksızlığa alışmışız beyler. Ahlaksızlığa…
Tepeden tırnağa kadar pisliğe bulaşmışız beyler. Arınması ve temizlenmesi çok zor ve çok zaman alacaktır beyler, çok zaman. Belki de bizler o günleri göremeyeceğiniz. Çünkü bu toplumun temizlenmesi için çok uzun zaman gerekiyor beyler, hem de çok uzun zaman. Bizler nasıl bu hale geldik yahu?
Konumuza dönecek olursak, olası bir Büyük Marmara Depremi için tüm yetkililere sesleniyorum! Yarın bir gün çok geç olmadan önce önlemler alınması gerekiyor. Hem de çok büyük önlemler. Ama ne yazsam, ne söylesem boş. Çünkü hiçbir şey değişmeyecek ve hiçbir önlem alınmayacak. Ülkemiz, deprem konusunda böyle gelmiş, böyle gidecek. Yine büyük ve yıkıcı depremler meydana gelecek. Yine binlerce bina ve apartman yıkılacak. Yine yüzbinlerce, hatta milyonlarca insan maalesef hayatını kaybedecek.
Bizler her zaman ki yine dizimizi dönmeye, ağıtlar yakmaya devam edeceğiz. Bizim kaderimiz böyle galiba; Sefalet içinde yaşamak, depremle sarsılmak, acılara boyun eğmek, sömürülmek, ekonomik olarak zor günler geçirmek, yüksek enflasyonla mücadele etmek, yüksek fiyatlar karşısında marketleri müze gezer gibi gezmek, 100 gram et almak, meyve ve sebzeleri tane ile satın almak…
Aman beyler, sakın ses çıkarmayın!
Bu toplum derin bir uykuya dalmış. Aman ha sakın uyandırmayın. Zaten yıllardan beri uyumuyor muyuz? Hem de öyle bir uykuya dalmışız ki, top atsanız bile uyanmayız. Bizleri nasıl böyle uyuttular ki? Ne yedik, ne iştik ki böyle?…
Hayatı tiye alan, laylaylom bir hayat yaşayan, hiçbir şeyi umursamayan, televole bir hayat düşleyen, birbirini sevmeyen ve saymayan, çalan, çırpan bir toplum haline geldik. Hadi hayırlısı bakalım!… Sonumuz nereye gidecek bakalım !
Depremle yaşamayı öğrenmek zorundayız. Ya da depremle yaşamaya mecburuz. Çünkü Türkiye, bir deprem ülkesidir. Yani depremden kaçış yoktur. Yapılacak tek şey; “Depreme dayanıklı binalar inşa etmektir.” Japonya örneği gibi.
Bundan sonra da depremlerin ardı arkası kesilmeyecektir. Zaten ülkemizde hemen hemen her gün bir deprem meydana geliyor. Olası bir Büyük Marmara Depremini düşünmek bile korkunçtur. Olası bir Büyük Marmara Depremini’de meydana gelecek sonuçları düşünmek ve hayal kurmak korkunç bir felakettir. Devlet, bu felaketin altından kalkamaz. İstanbul, tüm Türkiye’ye yeter ama, tüm ülke bir araya gelse İstanbul’a yetmez.
Hiçbir şeyden, hiçbir acıdan, ve hiçbir felaketten herhangi bir ders çıkartmıyor, herhangi bir ders de almıyoruz. Bununla birlikte ne yazık ki, hiçbir önlem almıyor ve hiçbir şey de yapmıyoruz. Yüce Allah’ım, sonumuzu hayırlı eylesin inşallah
Saygılarımla!
Ayhan Yalçın
Gazeteci, Yazar, Stratejist, Köşe Yazarı , Yorumcu, Şair, 2019 seçimlerinde Kandıra Belediye Başkan Aday Adayı, Sivil Toplum Lideri, Siyasetçi , İşletmeci, Satış Pazarlama uzmanı, Eğitimci, Danışman, Genel Müdür, CEO
