Kıymetli okuyucularım,
Yerel seçimler yaklaştıkça siyasette ve siyasetçilerde bir hareketlilik başladı. Belediye Başkan Aday Adayı olacak siyasetçiler nabız yoklamaya ve alttan alttan çalışmalara başladılar bile.
Malumunuz üzerine 2019’daki yerel seçimlerde Kandıra Belediye Başkan Aday Adayı olmuş, fakat Belediye Başkan Adayı olmak şahsıma nasip olamamıştı. Bunun üzerine ben de siyaset benim işim ve benim mesleğim değil diyerek siyaseti bırakmıştım. Kendi işime ve kendi mesleğime bıraktığım yerden aynen devam etmiştim.
Geçen Temmuz ayında hem düğünler nedeniyle, hem de davetleri üzerine, Kocaeli’ye ve Kandıra’ya çok sık gitmiştim. Uzun yıllar siyasetin içinde bulunduğum için hem kurumlar nezdinde, hem de siyaset nezdinde oldukça geniş bir kitlenin tanıdığı bir sima olmuştum. O yüzden hem kurumların müdürleri, hem elemanları, hem de siyasi çevrelerle oldukça samimi ortamlar oluşmuştu. Gittiğim her yerde ve katıldığım her programda, ayrıca katıldığım tüm düğünlerde bana sorulan soruların hemen hemen hepsi aynıydı;
“Ayhan bey, siyasete geri mi döndünüz?”…
“Ayhan bey, Belediye Başkan Aday Adayı olacak mısınız?”…
“Ayhan bey, siyasi olarak bir görev alacak mısınız?”…
Peki cevabım ne mi oldu?
Bana sorulan soruların karşısında cevabım şuydu; ” Ben siyasette yokum. Ve siyaseti bıraktım. Ayrıca Kandıra Belediye Başkan Aday Adayı olmayı da kesinlikle düşünmüyorum. Çünkü böyle bir hazırlığım, böyle bir çalışmam ve böyle bir düşüncem yok. Asla olmayacaktır da.
Ben siyasete girmeden ve siyaset yapmadan önce siyasetle ilgili güzel düşüncelerim, hayallerim, ve planlarım vardı; ” Sahip olduğum bilgileri, sahip olduğum tecrübeleri ve hazırladığım projelerimi Kandıra’ya ve Kandıra’mızın güzel insanlarına sunmak, ayrıca devletimize, milletimize ve halkımıza hizmet etmekti ” Bu amaçla ve bu istekle defalarca Ankara’nın yollarını aşındırmış ve uzun yıllar boyunca hazırladığım projelerimi Ankara’da ki yetkili mercilere bizzat kendi ellerimle sunmuştun. Meğerse her şey hayalmiş. Bunu sonradan anladım. Neyse ki bunu erken öğrenmiş oldum.
Uzun yıllar boyunca hazırladığım ve uzun yıllar boyunca emek verdiğim projelerim çok beğenilmişti ! Ama ben ne bileyim ki siyasette proje önemli değil! Ben ne bileyim ki siyasette bilgi, kültür ve tecrübe önemli değil! Bunu da sonradan öğrendim.
Açıkçası siyasette hangi kriterlere göre başkan adayı belirleniyor onu hiç anlamıyorum!
Uzun yıllar çok farklı alanlarda ve çok farklı şirketlerde yöneticilik yapma fırsatım oldu. Uluslararası şirketler dahil olmak üzere, dünyanın ve Türkiye’nin en büyük şirketlerinde uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapmak nasip oldu. Çok şükür çalıştığım ve yöneticik yaptığım tüm şirketlerde anlımın akıyla çalıştım. Asla anlıma bir leke getirmedim. Asla da haram bir lokma yemedim. Ne kendime, ne de aileme haram bir lokma yedirmedim ve haram da içirmedim. Bu anlamda Yüce Allah’a sonsuz şükürler olsun. Hamd olsun.
Siyasette hangi kriterlere bakıldığını anlamadım gitti!
Şirketlerde çalışmak ve belli bölümlerde görev almak için bazı kriterler aranır. Özellikle yöneticilik için bir çok özelliğe bakılır. Eğitim,,bilgi, kültür, tecrübe, giyim ve kuşam, etkili ve güzel konuşma, referans, fiziksel özellik, yetenek, sosyal yaşam, çevresel ilişkiler, ekip ve takım ruhu, uyum gibi özellikler aranır. Tabi ki siyasette bu özelliklere ve bu kriterlere dikkat edildiğini hiç tahmin etmiyorum. Eğer öyle olsaydı beni mutlaka Ankara’ya mülakata davet ederlerdi. Halbuki bu anlamda imtihan edilmek istemiştim. Hatta ve hatta rakiplerimle birlikte imtihan edilelim demiştim.
Bir çok alanda eğitim almış ve bir çok alanda da çok tecrübeli biriydim. İşletme mezunu, uzun yıllar büyük şirketlerde üst düzey yöneticilik, satış ve pazarlama konusunda uzman, danışmanlık, öğretmenlik, insan kaynakları, muhasebe, planlama, rut planlama ve dağıtım kanalları, lojistik destek konularında oldukça uzman bir kişiydim. Ama bu özellikler ve bu tecrübeler ,ayrıca sahip tüm bu kriterler hiç bir işe yaramadı. Sanırım siyasetin doğasında bunlar yokmuş. Öyle ise benim de siyaset için yapacağım bir şey yok diyerek siyaseti bırakmıştım.
Anladım ki siyasette benim yerim yoktu. Anladım ki siyaset benim işim ve benim mesleğim değildi. Anladım ki Yüce Allah bana siyaseti nasip etmedi. Eğer Yüce Allah bana siyaseti nasip etseydi önümde ve karşımda hiç bir kimse duramazdı. Eğer Yüce Allah bana siyaseti nasip etseydi Belediye Başkan olmama hiç bir kimse engel olamazdı.
Demek ki Yüce Allah benim siyaset yapmamı istemedi. Demek ki Yüce Allah benim Belediye Başkanı olmamı istemedi. Bunun başka bir açıklaması olamaz.
Yüce Allah’a sonsuz şükürler olsun ki, şahsıma bir çok meziyetler ve beceriler bahşetmiş. Uzun yıllar çalıştığım şirketlerde çok başarılı olmamı nasip etmiş. En önemlisi de güzel ahlaklı olmayı nasip etmiş. Daha bundan başka önemli ne olabilir ki?…
Adil olan her yarışta varım. İmtihan edilecek her platformda varım. Rakiplerimle birlikte bir ortamda her konuda rekabete varım. Tecrübelerimi, vasıflarımı, yeteneklerimi, becerilerimi, özelliklerimi her ortamda ispatlamaya da varım. Kriterlerin ön planda tutulduğu her imtihanda varım. Çünkü ben gücümü kuldan değil, Yüce Allah’tan alırım. Çünkü Yüce Allah yıllardan beri bana yettiği gibi, yine Yüce Allah bana yeter. Ve yetecektir. Bundan hiç bir şüphem yok. Olamaz da. Gücünü Yüce Allah’tan alan insanın başka kimseye ihtiyacı olmaz.
O yüzden de ahlaksız bir ortamda ve ahlaksız bir yarışta, ayrıca ahlaksız bir platformda asla yokum. Asla da olmayacağım.
Saygılarımla!
Ayhan Yalçın
Köşe Yazarı , 2019 seçimlerinde Kandıra Belediye Başkan Aday Adayı, Sivil Toplum Lideri, Siyasetçi , İşletmeci, Satış Pazarlama uzmanı, Yaklaşık 50 farklı alanda eğitim ve sertifika sahibi, Eğitimci, Danışman, Genel Müdür, CEO