Yesevi Alperenler Derneği Genel Başkanı Kürşat Mican, “Aileni ve Neslini Koru Sapkınlığa Dur De” kitabı hakkında yaptığı açıklamada, “Ülkemiz, milletimiz dört koldan farklı renk ve biçimlerde şekillenen kültür ve ahlak emperyalizmine şiddetle maruz kalırken diğer taraftan küresel LGBT lobisi milletimizin kulağına hoş gelen terimlerle, toplumsal cinsiyet eşitliği, özgürlük, sevgi, hoşgörü, barış paravanı ile nesillerimizi ‘cinsiyetsizleştirmek’ istemektedir.” dedi.
Kürşat Mican’ın açıklaması şöyle:
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
“Toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı esas maksadı gizleyen süslü ifadelerle, sözde ‘kadına şiddeti önleme’ sosuyla itinalı bir şekilde, ustaca kamufle edilmiş bir halde İstanbul Sözleşmesi ile girdi milli literatürümüze. Halen 6284 numaralı yasa ile korunan ‘toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı’ esasında insan soyunu ebediyen tüketme, kurutma, yok etme operasyonunun adıdır.
Gerek ekonomik, siyasi, askeri güç olarak ve gerekse bilim, sağlık, teknoloji vb. alanlarda her türlü kurum ve kuruluşa egemen olarak tüm dünyayı avucunun içine almış küresel çete, bu operasyonla insana kendi neslini, soyunu tükettirecek, geri dönülmez bir biçimde sinsice imha ettirecek. Eğer bu proje durdurulmazsa ‘insanlık’ kendi elleriyle ‘insanoğlunun’ fişini çekecek! Bugün tüm dünyada uygulandığı hali ile net bir şekilde görüyoruz ki; toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı özellikle yeni nesilleri ‘cinsiyetsizleştirme’ projesini perdeleyen bir paravandır.
MİLLETİMİZ TEHLİKENİN FARKINDA DEĞİL
Günlük koşuşturma içindeki milletimiz maalesef tehlikenin boyutunun yeterince farkında değil. Şöyle ki yeni nesillerimiz arasında adeta LGBT salgını var. Artık sanatçılar, sporcular, siyasetçiler, LGBT lobilerinin kullanışlı birer aparatına, moda dünyası, sinema, film, çizgi film sektörleri, sosyal medya platformları da rahatça at koşturdukları, propaganda yaptıkları reklam sahasına dönüşmüş durumda. Yeni nesillerimiz buralardan besleniyor, LGBT’li ünlüleri rol model ediniyor. Küresel şeytanlar dünyanın her yerinde kitlelere ulaşmanın, toplumların içine sızarak algı operasyonu yapmanın, yeni nesilleri sinsice dönüştürmenin formülünü bu suretle sağlıyor.
Bu lobilerin faaliyetlerini yasaklayan birkaç ülke hariç dünyadaki tüm devletlerde ve ülkemizde de LGBT lobilerince ciddi bir dayatma, propaganda ve algı operasyonu yapıldığını görmekteyiz. Durum öyle bir hal aldı ki artık toplumumuzun, özellikle gençlerimizin kahir ekseriyetinin LGBT’liliğe hoşgörüyle yaklaştığını, normal karşıladığını, saygı duyduğunu esefle gözlemlemekteyiz. Vahameti buradan da anlayabiliriz.
NESİLLERİMİZİN ZİHİNLERİ BULANDIRILIYOR
Nesillerimizin zihinleri bulandırılıyor. Cazibeli argümanlarla eşcinsellik batağına sürükleniyor. Cinsiyet karmaşasına sevk ediliyor. Cinsiyet değiştirmek isteyen gençlerimizin sayısında da ciddi bir artış söz konusudur. Nesillerimiz gözlerimizin önünde dipsiz bir karanlığa, cinsel kaosa doğru itilmektedir.
Ailemize ve neslimize sahip çıkmak devletimize ve milletimize sahip çıkmaktır. Aile yapısını, nesillerini ve toplumsal ahlakı koruyamayan bir devlet geleceğini ateşe atmıştır.
İşte yeni çıkan bu kitabımda sermaye gücünü elinde bulunduran, tüm dünyayı öyle ya da böyle hakimiyeti altına alan Küresel Çetenin ‘Yeni Dünya Düzeni’ için kurguladıkları ve uygulamaya aldıkları projeleri, özellikle LGBT projesini, bu sapkın akımın ülkemize ve tüm dünyaya hararetle dayatılmasının arkasındaki nedenleri, küresel LGBT lobilerinin amaçlarını, yıllardır sürdürdüğümüz LGBT karşıtı faaliyetlerimizi ve bu sapkın akımlardan yeni nesillerimizi ve ailemizi korumak için milletçe ve devletçe yapmamız gerekenleri gördüklerimiz, okuduklarımız ve araştırdıklarımız ışığında anlatmaya çalıştım. Faideli olmasını umut ve temenni ederim.
Özellikle hayatının baharında büyük tuzaklarla, sinsi oyunlarla karşı karşıya kalan geleceğimizin teminatı, kültür ve medeniyetimizin bekçileri, istikbalimizin mimarı, gözbebeğimiz gençlerimizin okuması ve inşallah faidelenmesi beni ziyadesiyle mesrur edecektir.”