Siyasette bir Ayhan Yalçın geçti. Rüzgar gibi değil, iz bırakıp geçti
Aslında ülkemiz için, milletimiz için, Kocaeli için ve Kandıra için çok şeyler yapabilirdik.
Yılların bizlere kazandırdığı tecrübeler ve yıllar boyu süren eğitimler sayesinde sahip olduğumuz kültürel bilgileri halkımızın emrine sunabilir ve hazırladığımız projeler sayesinde başarıya imza atabilirdik.
Yaptığımız hizmetlerle halkın hayır dualarını alabilirdik.
O kadar güçlü referanslarım olmasına rağmen, Recep Tayyip Erdoğan’ın çok yakın dostu Burhan Abiş’in destek vermesine rağmen, kardeşim gibi, dostum gibi sevdiğim milletvekili ve ayrıca öz ablam kadar sevdiğim milletvekilinin tüm desteklerine rağmen, bununla beraber İçişleri Başkanlığı’nın referansları olmasına rağmen yine de siyaset ve hizmet etmek nasip olmadı. Demek ki her şey nasip kısmetten öteye gidemiyor.
Ne yaptıysam yine de olmadı
Kısmet olmadı, nasip olmadı. Yüce Allah, bizleri bu uğurda, siyaset adına bu arenada olmamızı istemedi. Siyasete girdiğim günden beri bazı kesimler benim siyasette başarılı olmamam için ve ortalıkta olmamam için ellerinden gelen ne varsa yaptılar. Yani benim halka hizmet etmemi engellediler.
Belli bir gurup benden rahatsız oldu. Benim toplumda siyaset adına değil, hizmet adına çalışmamdan rahatsız oldular. İnsanlara projelerimi sunmamdan rahatsız oldular. “Makam mevki sizin olsun, ben sizlere hizmet edeyim” dememden rahatsız oldular. Kısacası benden çok ama çok rahatsız oldular.
30 yıllık bilgi birikimle ve tertemiz bir özlemişimle, ayrıca alnım açık olarak adım attığım siyasette birileri beni niçin siyasette istememişti?…
Edindiğimiz uluslararası tecrübelerimizi halka sunmaktan ve insanlara hizmet etmekten başka gayesi olmayan, makam peşinde koşmayan, hayatında haram yememiş , kimsenin iti olmamış, ömrü insanlara yardım etmekle geçmiş, alnı ak, tertemiz kalbi olan Ayhan Yalçın’ı niçin siyasette istememişlerdi?…
Yıllarca meydanlarda, kahvelerde, evlerde, hastanelerde, bakkallarda, marketlerde, resmi kurumlarda, yani toplumun her kesiminde siyaset yapan Ayhan Yalçın’dan niye rahatsız olmuşlardı?
Sırf siyaset yapmak için iş hayatına son vermiş, yıllarca köy köy gezerek, gece gündüz demeden, kar kış demeden sürekli olarak sahada ve halkın içinde olmuş Ayhan Yalçın’dan kimler niçin rahatsız olmuşlardı?…
Her seçim zamanı parti için halktan partiye oy isteyen, siyasetçilerin yanında olan ve onlarla köy köy gezen ve partiye hizmet etmek için dünyanın parasını harcayıp, tüm zamanını partiye ayıran Ayhan Yalçın, niçin partiden uzaklaştırılmak istenmiştir?…
Ayhan Yalçın’ın Kandıra’dan ve Kocaeli’den uzaklaştırılmasının sebebi nedir?
Eline mikrofonu aldığında şiir gibi konuşan, dili ve kalemi keskin bir kişi niçin siyasette istenmez? Tertemiz bir kişiliğe sahip, kültürel bilgilere sahip ve iş hayatında çok tecrübeleri olan bir kişi niçin siyasette istenmeyen adam olmuş ve partiden dışlamıştır?…
Siyaset için tüm kriterlere sahip, prezantabl bir kişi niçin siyasette iştenmemiş ve niçin siyasetçiler Ayhan Yalçın’a hizmet etme şansı vermemişti?… Niçin ve niye olduğu çok önemli değil aslında. Eğer Yüce Allah şahsıma siyaseti nasip etseydi, kimse buna engel olamaz ve beni hiç bir kimse siyasetten uzaklaştıramazdı. Tüm bunların sebebi Yüce Allah’ın benim siyaset yapmamı istememesidir.
Bunca yaşananlardan sonra zaten benim geriye dönüp siyasette olmam mümkün değildir. Önüme kırmızı halılarda serilse, milletvekilliğide verilse, bakanlıkta verilse, başkanlıkta verilse artık siyasetle işim olmaz.
Şimdiye kadar Yüce Allah’ın taktir etmediği halde habire zorladığım hizmet etme arzusu için, partiye oy istediğim için, belki istediğim oyların vebali varsa eğer, tüm bunlar için Yüce Allah’ dan af ve mağfiret diliyorum. Ayrıca belli bir gruba ve belli siyasetçilere destek verdiğim için kendimden utanıyorum.
Düşünüyorum da acaba birilerinin planlarını mı bozuyordum, ya da birilerinin tekerleğine takoz mu koyuyordum? Ya da benim siyasette oluşum birileri için engel miydi? Yoksa birilerinin benim hakkımda sinsi emelleri mi vardı? Bunların cevabını bilemiyorum. Gıyabımda kim ne düşünmüş, kim ne söylemiş ve kim ne konuşmuş ise hepsini Yüce Allah’a havale ediyorum.
Artık her şey yaşandı bitti. Artık her şey geride kaldı. Yani mazide kaldı. Herkesin siyasi görüşü vardır. Ama ben siyaseti tamamen rafa kaldırdım. Hatta toprağın derinliklerine gömdüm. Bir daha açılmamak adına.
Bundan sonra hiç bir parti için konuşmam, hiç bir parti için yazmam, hiç bir parti için ve hiç bir siyasetçi için propaganda yapmam. Ayrıca hiç bir partiye de destek vermem.
Şimdi artık sade bir vatandaş olarak yaşamaya devam ediyorum. Hiç kimse ile, hiç bir siyasetçi ile ve hiç bir parti ile işim olmaz. Bundan sonra da asla olmayacak.
Kısacası ben geçmişimi tamamen sildim. Özellikle siyasette bulunduğum ve acı tecrübeler kazandığım, belki de kendime eziyet ettiğim, ayrıca üç kuruşluk insanlara koz verdiğim için, bununla beraber Türkiye ‘de marka olmuş bir kişi olarak şahsıma yapılanları sineye çekemeyeceğim için, tüm geçmişimi ve tüm hatıraları, ayrıca tüm dost sandığım insanları bir daha hatırlamamak adına tarihin tozlu raflarında ve tozlu sayfalarında yer alması için tüm hatıraları denizin derinliklerine gömdüm.
Ve ben eski siyasetçi Ayhan Yalçın olarak tüm emeklerimi, tüm planlarımı, tüm projelerimi, tüm düşüncelerimi, tüm desteklerimi bir daha açılmamak adına toprağa gömüyorum. Yani tüm eski düşüncelerimi çöpe atıyorum.
Hakkımda kim ne düşünür, kim ne söyler hiç umurumda bile değil. Yüce Allah herkesin alın yazısını yazmıştır. Benim de alın yazımı böyle yazmış. Takdir Yüce Allah’ın dır.
Bizler her halimize şükreder, her belaya, her kötülüğe, tüm musibetlere sabrederiz.
Küçük insanlar kişileri, normal insanlar olayları, büyük insanlar fikirleri tartışırlar. İş te bütün mesele bu. Bizler devletimize ve milletimize faydalı olmak için uğraştık. Rant elde etmek için değil. Zengin olmak için değil. Makam mevki sahibi olmak için değil.
Bizler önce Hak Teala için, sonra da halka hizmet etmek için siyasette olduk. Menfaat sağlamak için değil.
Saygılarımla!