Müslüm Aktürk yazdı…
Şehir hastanelerine sahip şehirlerde (İzmir hariç) yaşayan vatandaşlarımızın şanslı olduklarını söyleyebiliriz.
Yatarak tedavi gördüğümüz dönemlerde şehir hastanelerinin beş yıldızlı otel konforunda hizmet verdiğine şahit olduk ve bu izlenimlerimizi yazdık, anlattık.
Ancak internette gezinirken bütün şehir hastanelerinin aynı kalitede olmadığını öğrendik.
İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi ile ilgili öylesine olumsuz yorumlar var ki, inanmak mümkün değil!
Ameliyathaneye alınıp lokal anestezi yapıldıktan sonra malzeme eksikliğinden dolayı ameliyatının ertelendiğini iddia eden hastanın şikayetinden, doktor tarafından haksız yere azarlandığını öne süren hastaya, 15 dakikalık müdahale için 2 gün hastanede süründürüldüğünü savunan vatandaşa kadar birçok konuda olumsuz yorumlara internette rastlayabilirsiniz.
“İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi ölü mü doğdu? Ölü doğduysa ağlayanımı yok?” diyerek biz de şikâyetlerin doğru olup olmadığını öğrenmek için araştırmaya koyulduk.
Bayraklı Şehir Hastanesi başhekimiyle görüşmek istedik. Telefona çıkan personel niçin görüşmek istediğimizi sordu. Biz de gazeteci olduğumuzu ve bazı şikâyetlerle ilgili başhekim beyi aradığımızı söyledik…
Santraldeki hanımefendi ne derse beğenirsiniz?
Başhekimi bağlayamayacakmış.
Yardımcısını ya da başka bir yetkiliyi de bağlamadı.
Şikâyetler için bizzat başhekimle yüz yüze görüşmemiz gerekirmiş.
Randevu almadan gittiğimde başhekim yerinde yoksa ne yapacaktım?
Başhekimliğin böyle bir talimatı olduğuna inanmıyoruz ancak böyle bir talimatı vermemiş olsa bile bu acemilikte hastane yönetiminin de payı var.
Aslında santral memurunun bu acemice davranışı diğer şikâyetlerin yanında devede kulak sayılmaz.
Unutmadan vurgulayalım; şikâyetlerle ilgili sorumluluk sadece İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi Başhekimi ve yönetiminde değil, hastanenin bağlı olduğu İzmir Kamu Hastaneleri Başkanlığı da söz konusu aksaklıktan, ihmalden, beceriksizlikten sorumludur.
Daha da ileri gidelim; İzmir İl Sağlık Müdürü de Bayraklı Şehir Hastanesi ile ilgili şikâyetlerden kendine pay çıkarmalıdır…
Kalbimde görülen bir sorundan dolayı stresli yazılardan uzak durmaya çalışıyordum. Şikâyetleri okuyup kendimi o hastaların yerine koyunca “Bayraklı Şehir Hastanesi’ndeki sorunlardan bana ne?“ diyerek sorumluluktan kaçmayı kendime yakıştıramadım. Allah’ın izniyle elim kalem tuttuğu sürece de kaçmayı düşünmüyorum.
Hastane yönetimine, kamu hastaneleri başkanlarına ve sağlık müdürüne kendilerini, şikâyette bulunan hastaların yerine koyup öyle hareket etmelerini öneriyoruz.
İhmal, azar ve sinir bozucu çeşitli davranışları normal karşılıyorlarsa üç maymunu oynayıp görmesinler, duymasınlar, işitmesinler.
“Hayır, böyle bir davranışı asla kabul edemeyiz, vicdanımız sızlar” diyorlarsa da gereğini yapsınlar.