“Deprem evlerimizi yıktı, gönüllerimizi kırdı ama birliğimizi ve beraberliğimize halel getiremez. Ülkemizin her tarafından vatandaşlarımız el birliğiyle ya kendisi, ya gönlü, ya eli, ya duası bu bölgededir, sizinle beraberdir”
İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu, “Deprem evlerimizi yıktı, gönüllerimizi kırdı ama birliğimizi ve beraberliğimize halel getiremez. Ülkemizin her tarafından vatandaşlarımız el birliğiyle ya kendisi, ya gönlü, ya eli, ya duası bu bölgededir, sizinle beraberdir” dedi.
Bakanımız Soylu, Göksun ilçesindeki Millet Konağı’nda koordinasyon toplantısına katıldı.
Göksun çarşısındaki konteyner iş yerlerini ziyaret ederek esnaflarla sohbet eden Soylu, Sütçü İmam Üniversitesi Göksun Arslanbey Yerleşkesi yanında yeni kurulan konteyner kentte incelemelerde bulundu.
Daha sonra Afşin ilçesinde AFAD’ın kurduğu çadır kentte depremzedelerle görüşen Soylu, ilçe merkezindeki Türk Kızılay mobil aşevini de ziyaret etti.
Nurhak ilçesindeki AFAD çadırında depremzedelerle iftar yapan Soylu, depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa temennisinde bulundu.
Soylu, depremlerin 100 bin kilometrekarelik bir alanda etkili olduğuna işaret ederek, bu rakamın Avrupa’nın birçok ülkesinden daha büyük bir alan olduğunu belirtti.
Depremlerin ardından 61 günün geride kaldığını anımsatan Soylu, “Kıymetli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi sizi yalnız bırakmayacağız, sonuna kadar sizle beraberiz. Kaybettiklerimizi geri getiremeyiz. Biz Müslümanız ve Cenab-ı Allah’a teslimiz. Ama başınızı sıcak yuvalara koyana kadar Van’da, Elazığ’da, sel ve deprem bölgelerinde nasıl yapılmışsa sonuna kadar birlikteyiz.” ifadelerini kullandı.
Gün içerisinde Göksun ve Afşin ilçelerinde yaptığı temaslara değinen Soylu, şöyle devam etti:
“Her şeyle uğraşıyoruz. Koyulacak tuvaletin yerinden tutun köylere koyacağımız konteynerin yerine kadar, duş sayısından tutun her çadırda Milli Eğitim Bakanlığımızla çocuklarımızın eğitimine kadar, Diyanet İşleri Başkanlığımızın bütün hocaları manevi rehber olarak bütün alana yaymasından tutun Aile ve Sosyal Hizmetlerin psikososyal desteğine kadar her şeyle ama her şeyle ilgileniyoruz.”
Soylu, şimdiye kadar 660 bin çadır ve 56 binden fazla konteyner kurulduğuna, ramazan ayında hayırseverler, belediyeler, AFAD ve Kızılay ile 2 milyon insana deprem bölgesinde iftar verildiğine dikkati çekti.
“Sizin yanınızdan ayrılmayacağız”
Bir yıl içerisinde kalıcı konutların bitirileceğini ifade eden Soylu, şunları kaydetti:
“İnşallah hemşehrilerimize konutlarını teslim edeceğiz. Deprem evlerimizi yıktı, gönüllerimizi kırdı ama birliğimizi ve beraberliğimize halel getiremez. Ülkemizin her tarafından vatandaşlarımız el birliğiyle ya kendisi, ya gönlü, ya eli, ya duası bu bölgededir, sizinle beraberdir. Sadece depremin ilk aylarında değil, bundan sonraki süreçte de hep sizinle beraber olacağız. Hastanelerinizden okullara kadar, nerede bir okul ve ev varsa, spor salonlarına kadar nerede bir hasar varsa onların son yenilenmesini yapıncaya kadar buradan sizin yanınızdan ayrılmayacağız. Bunun büyük bir imtihan olduğunu biliyoruz. Bu dünyanın bu kadar olduğunu, ahirin sonsuz olduğunu biz biliyoruz. Onun için bu konuda gece gündüz, sabah akşam bütün arkadaşlarımızla çalışıyoruz.”
“Biz büyük bir milletiz”
Beraberliğin daim ve devamlı olacağını vurgulayan Bakan Soylu, herkesin bir sorumluluğu olduğunu, bu nedenle gelecek nesillere daha güvenli yaşanabilecek şehirler, köyler ve evler bırakılması gerektiğine işaret etti.
Sadece bu topraklardan sorumlu olmadıklarını aktaran Soylu, “En yakın zamanda hep beraber konteynerden, çadırdan eve geçeceğiz. Dünyada bizden aman bekleyenlere de hep birlikte elimizi uzatacağız. Biz büyük bir milletiz, asil bir milletiz, biz Müslüman bir milletiz. Biz sorumlulukları olan bir milletiz. Cenab-ı Allah bizim yardımcımız olacaktır, inancımız odur. Birbirimizle dayanışma içerisinde ve inşallah en kısa zamanda yaralarımızı sararak o güvenli evlerimize, o güvenli şehirlerimizde yaşamaya devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Acının ve hüznün büyük olduğuna değinen Soylu, “Onlar günlümüzün bir tarafında kalacaklar ve onlara sürekli dua edeceğiz. Biz emrinize amadeyiz. Bütün bakan arkadaşlarımız, devletimizin bütün kapasitesi, sivil toplum örgütleri bilesiniz ki herkesin gönlü buradadır.” dedi.
Soylu, zor dönemlerin birlikte aşılacağını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“En büyük arzumuz ezana kulağı vermekti, çocuktuk. Ezanı duyunca koşa koşa anne ve babamıza ‘ezan okundu’ derdik. Yani iftarın müjdesini bizler verirdik. O sadece ramazanda orucu açmak değil, aslında oruç tutmadığımız çocukluk zamanımızda da bu ramazanın birlikteliğini yaşamaktı. Ezanlarla büyüdük. Her pazartesi ve cuma okula gittiğimizde İstiklal Marşı ile büyüdük. Ecdadımızı biliyoruz onlar da zor dönemlerden geçtiler ama biz bugün bu zor dönemleri birlikte aşacağız. Dünyadan ne kadar devlet adamı geliyorsa ki iki gün önce yine gelmişti, ‘siz iki ay içerisinde bu kadar işi nasıl yaptınız? nasıl sığdırdınız? nasıl bu insanları derlediniz, toparladınız?’ diye hayranlıklarını ortaya koydular. Sürekli onları söylediler. Biz de az yaptığımız için halen acaba ne yapabilirizin gayreti içerisindeyiz.”