Dünya Kıtlığa Doğru Gidiyor
Önümüzde ki yıllarda özellikle gıda ürünleri başta olmak üzere, bir çok alanda çok büyük krizlerle karşı karşıya kalınacak, tahıl ürünleri başta olmak üzere, bakliyat ürünleri, yaş meyve ve sebze tedariki açısından büyük sıkıntılar yaşanacaktır. Bu günler çok uzak değil. Hem de çokkk yakın zamanda.
Belki bir çok şeyin farkında bile değiliz. Ya da farkındayız ama işimize gelmiyor. Zaten insanlar hep işlerine geldiği gibi davranıyor ve işlerine geldiği gibi yaşıyor. Öyle değil mi?
Dünyada bir çok sorun yaşanıyor;
Dünya üzerinde bir çok ülkede çok büyük felaketler ve çok büyük sıkıntılar, ayrıca çok büyük krizler yaşanıyor. Hatta felaketler üzerimizden hiç eksik olmuyor. Zaten ekonomik anlamda bir çok ülke ekonomik kriz ve yüksek enflasyonla mücadele konusunda zorluk çekiyor. Hatta ve hatta bir çok ülke iflaslar yaşıyor. Hem Amerika Birleşik Devletleri, hem de Avrupa ülkeleri başta olmak üzere bir çok şirket ekonomik kriz nedeniyle iflas bayrağını dikti. Hatta çok büyük şirketler iflas etti. Hala da iflaslar devam ediyor.
Dünyanın tek sorunu ekonomik kriz değil…
Pandemi ile başlayan ekonomik anlamda ki büyük krizler ve çok büyük sıkıntılar hala etkisini göstermeye devam ediyor. Pandemi sürecinde bir çok ülke özellikle sağlık anlamında büyük sıkıntılar ve ekonomik anlamda da çok büyük krizler yaşadı; Hastanelerde yeterli yatak olmayışı, yeterli doktor kadrosu olmayışı, teçhizat ve maske eksiklikleri derken, hem Amerika Birleşik Devletleri, hem de Avrupa ülkeleri vatandaşı resmen rezil kepaze oldu. Pandemi sürecinde sağlık alanında sorun yaşamayan tek ülke Türkiye desek hata yapmış olmayız.
Dünya iklim değişikliği ve küresel ısınma ile karşı karşıya…
Küresel ısınma ve iklim değişikliği yüzünden tarım alanında çok büyük sıkıntılar yaşanıyor. Bir de tüm dünyada su kaynakları sorunu var. Dünyanın en büyük sorunlarından birisi de su sorunudur. Çünkü su kaynakları günden güne azalıyor. Hatta bir çok su kaynağı kurudu bile. Özellikle göller tamamen kurudu. Nehirlerde su debisi azaldı. Barajlarda su seviyesi azaldı.
Doğadaki her şey tükeniyor. İnsanlar da doğaya hiç acımadan sürekli olarak zarar veriyor. Yüce Allah’ın bizlere bahşettiği tüm nimetleri, tüm kaynakları, ormanları, denizleri ,kısacası tüm güzellikleri acımadan ve fütursuzca harcıyoruz.
Bizler doğaya zarar veriyoruz. Lakin doğa da boş durmuyor ve gerektiğinde öcünü alıyor. Sizler sanıyor musunuz ki , doğa kendinden aldıklarınızı tekrar geri almayacak? Şunu asla unutmayın; ” Doğa kendine ait olanı geri alır “…
Toprak kayması, depremler, sel baskınları…
Son yıllarda en çok karşılaştığımız ve çok büyük acılar yaşadığımız felaketlerin başında sel baskınları ve depremler geliyor. En son olarak 17 ili etkileyen ve binlerce vatandaşımızın hayatlarını kaybettiği büyük depremle sarsıldık. Büyük bir yıkımla karşı karşıya kalan ülkemiz hem maddi, hem de can kaybı olarak çok büyük yararlar aldı. Çok şükür Allah’a, ülke olarak ,hükümet olarak, millet olarak asrın felaketi olan büyük depremin yaralarını sarmayı başardık. Bu kadar felaket başka ülkelerde yaşansa inanın hiç bir ülke bu felaketlerin ve bu kadar krizlerin üstesinden gelemez.
Konu aslında çok önemli bir konu. Ama köşe yazısı olduğu için uzun uzun yazmak mümkün değildir. Anlayışınız için teşekkür ediyoruz.
O yüzden de devletimize ve milletimize sahip çıkmak zorundayız. O yüzden de doğayı korumak zorundayız. O yüzden de iklim değişikliği ve küresel ısınma konusunda önlemler almak ve çözümler üretmek zorundayız.
Saygılarımla!
Ayhan Yalçın
Köşe Yazarı , 2019 seçimlerinde Kandıra Belediye Başkan Aday Adayı, Sivil Toplum Lideri, Siyasetçi , İşletmeci, Satış Pazarlama uzmanı, Yaklaşık 50 farklı alanda eğitim ve sertifika sahibi, Eğitimci, Danışman, Genel Müdür, CEO