Dünyada Yaşam Maliyeti Krizi
İnsanların insan gibi yaşayabilmesi ve tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için, ayrıca ayakta kalabilmesi için belirli bir gelire sahip olması gerekiyor. Bununla birlikte insanların yaşamlarını sürdürebilmesi için belirli standartlara sahip olması gerekiyor. Tabi ki bu standartları yakalamak için insanların daha çok çalışması gerekiyor. Hele günümüz ekonomisinde bir hanede bir tek kişinin çalışması bile yetmiyor artık.
Günümüzde insanların yaşam standartını yakalaması ve gelir gider dengesini sağlaması hiç de kolay değildir. O yüzden de insanların her zaman ayağını yorganına göre uzatması gerekiyor. Ama maalesef günümüzde hiç de öyle olmuyor. Bazen insanlara şaşıyorum; insanlar asgari ücretle çalışıyor ama, ellerinde son model iPhone telefon var. İnsanlar zar zor geçirdiğini ifade ediyor ama, hiç bir lüksten de geri kalmıyorlar. Bu ne biçim işdir, bu ne biçim tutarsızlıktır anlamadık gitti.
Şimdi gelelim yaşam maliyeti konusuna
Yaşam maliyeti, belirli bir yaşam standardı sürdürme maliyetidir. Belirli süreler içinde yaşam maliyetindeki değişiklikler yaşam maliyetini etkileyebilir. Belirli bir süreçte zaman dilimine ait olan üretim, maliyet, fiyat ve satış gibi verilerin toplanması ile oluşturulan göstergelerdir.
Yaşam maliyeti farklı bölgelere göre değişiklik gösterebilir. Çünkü farklı bölgelerinde ki yaşam standardı, yaşam maliyetlerini etkileyebilir. Onun için de farklı coğrafi bölgelerde belirli bir yaşam standardını korumanın maliyetini kıyaslamak gerekiyor.
Yaşam maliyetini hesaplamak için bazı giderleri hesaplamak gerekiyor.; Eğitim, mutfak, seyehat, tatil, yaşam vb gibi.
Ülkemizde insanların ihtiyaçlarını karşılaması ve insan gibi yaşaması için ne kadar maliyet gerektirdiğini hesaplamak gerekiyor Bununla birlikte bazı girdilerin fiyatları üzerine derin ve kapsamlı araştırmalar yaparak, yaşam maliyetini hesaplamak mümkündür; Hizmet, mal ve ürün gibi.
İstanbul’da yaşam maliyeti çok yüksek
Son yıllarda metropollerde yaşamak oldukça zorlaştı. Özellikle İstanbul gibi büyük bir metropolde yaşam hiç de kolay değildir. İstanbul’da yaşamanın maliyeti ev kiraları başta olmak üzere, mutfak masrafları, ulaşım giderleri, giyim ve kuşam masrafları, eğitim masrafları, yüksek gelen faturalar ve diğer ihtiyaçlar derken, İstanbul’da yaşam maliyeti oldukça yüksektir.
Yaşam maliyeti hesaplaması yaparken fiyatları incelemek ve ona göre hesap yapmak gerekiyor. En fazla artışın hangi ürünlerde ve hangi hizmetlerde olduğuna dikkat etmek gerekir. Örneğin son günlerde en fazla artışın et ve et ürünlerinde, süt ve süt ürünlerinde olduğunu görüyoruz. Bir de bu artışa ev kiraları eklenince yaşam maliyeti daha da yükseliyor.
Dört kişilik bir ailenin ayakta kalması için, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için, sağlıklı yaşaması için, ayrıca mutfak masraflarını, kira bedeli için, elektrik, telefon, su, yakıt, ulaşım, eğitim, giyim ve kuşam masrafları için, ayrıca sosyal yaşam için iyi bir gelire sahip olması gerekiyor. Çünkü bu ihtiyaçların karşılanması hiç mi hiç kolay değildir. Bu ihtiyaçların karşılanması için tek bir maaş yeterli gelmiyor.
O yüzden de bir hanede en az iki kişinin çalışması gerekiyor.
Yukarıda ifade ettiğimiz gibi büyük şehirlerde yaşam çok ama çok zor. Hatta ve hatta imkansız hale geldi. Çünkü büyük şehirlerde yaşam maliyeti çok yüksek.
Bundan sonra ki süreçte metropollerde gelir düzeyi yüksek insanlar yaşayacaktır. Gelir düzeyi yüksek olmayan insanlar da metropollerden kaçacaktır. Çünkü başka çareleri yoktur. O yüzden de gelir düzeyi yüksek olmayan insanlar, yaşam mücadelesini küçük şehirlerde sürdüreceklerdir.
Daha önceki yazılarımızda ekonomi üzerine yazılar yazmış, ekonomik anlamda yorumlar yapmış ve bu konuda okuyucularımızı aydınlatmak adına bilgiler aktarmıştık; Metropollerde gelir düzeyi yüksek insanlar yaşayacak, gelir düzeyi yüksek olmayan insanlar da köylerde, ya da küçük şehirlerde yaşamak zorunda kalacaktır.
Son günlerde İngiltere’yi etkileyen yaşam maliyeti krizi yalnızca ekonomik problem değil. Milyonlarca insanın etkilendiği bir krizdir. Çünkü insanları etkileyen bir çok etken var; Isınma, sağlık, ve beslenme. Bu olumsuz etkenler insanların yaşam koşullarını zorlaştıracaktır.
Aslında tüm dünyada insanların hayatlarını zorlaştıran ve krize neden olan bir çok problemler var; Yüksek enflasyon, artan vergiler, yüksek gelen faturalar, özellikle enerji giderleri, satın alma gücünün zayıflaması ve geçim sıkıntısı… Yani kısacası geçim maliyeti krizi tüm dünyada büyük bir sorun.
Dünyanın hemen hemen her yerinde insanlar yeme, içme, barınma ve sağlık gibi temel ihtiyaçlarından mahrum kalıyor. Dünyanın bir çok ülkesinde insanlar sokaklarda yatıp kalkıyor. Hatta aç sefil yaşam sürüyor. Bir tas sıcak yemeğe hasret kalmış, hasta olduğunda kaderine terk edilmiş milyonlarca insan var bu dünyada.
Ey bre ekonomiyi bilmeyen hainler !
Ey bre halden anlamayan cahiller!
Ey bre duyguları olmayan duygusuzlar!
Ey bre sevgi yoksunu insanlar!
Ey bre vatan sevgisi olmayan hainler!
Ey bre ahlak yoksunları!
Ey bre iyilik düşmanları!
Şimdi Gelelim Ülkemizde ki Yaşam Maliyeti Krizine !
Evet tüm dünyada büyük bir yaşam maliyeti krizi yaşanıyor demiştik. Ama inanın yaşam maliyeti krizinin en az yaşandığı ve yaşam maliyetinin en ucuz olan ülkelerden birisi de Türkiye’dir; Çünkü ülkemizde toplum içinde ve insanlar arasında büyük bir yardımlaşma ve dayanışma kültürü var. Mesela şimdi kurban bayramı geliyor. İnsanlar kestikleri hayvanların etlerini fakir fukaraya dağıtacaklar.
Ramazan bayramında da yine yardımlaşma örneğini görüyoruz. Maddi durumu iyi olan insanlar, maddi durumu iyi olmayan insanlara fitre veriyor, zekat ve sadaka veriyor. Yani kısacası insanlar birbirleriyle yardımlaşıyor.
Ülkemizde yaşam maliyetlerini düşürülen Yüce Allah’mızın kuralları var. Avrupa’da ki nsanların çocukları 18 yaşına bastığında, çocuklar aileleri tarafından ya sokaklara atılıyor, ya da çocuklardan kira bedeli alınıyor.
Ülkemizde aileler bırakın çocuklarını sokaklara atmayı, kayınvalideye ve kayınbabaya da sahiplenme ve onları himaye alma kültürü var. Bununla birlikte köylerde yaşayan aileler büyük şehirlerde yaşayan çocuklarına ürettikleri ürünleri gönderiyorlar; Bulgur, pirinç, fasulye, soğan, patates, sarımsak, barbunya vb. Böylelikle aileler birbirine katkı sağlıyor. İş te bu yüzden ülkemizde yaşam maliyeti çok yüksek değil.
Ülkemizde yardımlaşmanın ve dayanışmanın sonsuza kadar sürmesi dileğiyle!
Saygılarımla!
Ayhan Yalçın
Köşe Yazarı , 2019 seçimlerinde Kandıra Belediye Başkan Aday Adayı, Sivil Toplum Lideri, Siyasetçi ,İşletmeci, Satış Pazarlama uzmanı, Yaklaşık 50 farklı alanda eğitim ve sertifika sahibi,Eğitimci, Danışman, Genel Müdür, CEO